Kripto para sektörü, geleneksel finans kuruluşları, kolluk kuvvetleri ve güvenlik uzmanları bir araya gelerek yeni bir *blokzincir tabanlı finans suçlarıyla mücadele ağı* olan **Beacon Network**’ü kurdu. Bu ağın amacı, şüpheli cüzdanları izleyerek suça bulaşmış fonların hareketini durdurmak.
TRM Labs, 3’ünde (yerel saatle) resmi blogu üzerinden Beacon Network’ün lansmanını duyurdu ve bu ağın sektörde daha önce görülmemiş bir iş birliğine sahne olduğunu belirtti. Şirketin paylaştığı verilere göre, sadece 2023 yılından sonra dolandırıcılıkla bağlantılı cüzdanlara transfer edilen fon miktarı 47 milyar doları (yaklaşık 65.4 trilyon ₩) aştı. Ancak TRM Labs, gerçek kayıpların bu rakamdan *çok daha yüksek olabileceğini* vurguladı.
Beacon Network, onaylı üyelerin şüpheli cüzdan adreslerini işaretlemesine olanak sunuyor. İşaretlenen cüzdanlar blokzincir üzerinde *gerçek zamanlı olarak izleniyor* ve elde edilen bilgiler, ağın bir parçası olan hizmet sağlayıcılar ve uluslararası soruşturma kurumlarıyla paylaşılıyor. Bu fonlar, üye borsalar veya ödeme platformlarına ulaştığında ise sistem otomatik olarak uyarı veriyor ve para çekimi ya da aklama girişimi gerçekleşmeden önce dondurulmasına olanak tanıyor.
Ağın kurucu üyeleri arasında Coinbase, Binance, Kraken gibi önde gelen kripto para borsalarının yanı sıra Robinhood, PayPal, Anchorage Digital ve Ripple(XRP) gibi önemli şirketler bulunuyor. Ayrıca blokzincir güvenlik analisti ZachXBT ile SEAL (Security Alliance) gibi güvenlik uzmanları da projeye destek veriyor.
TRM Labs ayrıca, dünyanın önde gelen kolluk kuvvetlerinin de ağa aktif olarak katıldığını ve *tehdit oluşturan cüzdanların daha işlem yapmadan önce tespit edilip ilgili kurumlara otomatik olarak bildirildiğini* belirtti. Bu sayede, suç fonlarının nakde çevrilmeden önce bloke edilebildiğinin altını çizdi.
Beacon Network, sektörel aktörler arasında *gerçek zamanlı bilgi paylaşımına* dayanarak para aklama, kimlik avı ve siber saldırı gibi çeşitli kripto suçlarına karşı savunma kapasitesini köklü bir şekilde iyileştirmeyi amaçlıyor. Regülatörlerle birlikte geliştirilen bu önleyici yaklaşımın zamanla küresel bir standart hale gelip gelmeyeceği dikkatle izleniyor.
Yorum 0