Back to top
  • 공유 Paylaş
  • 인쇄 Yazdır
  • 글자크기 Yazı tipi Boyutu
URL kopyalandı.

Kurumsal Bitcoin(BTC) yatırımlarında şeffaflık baskısı artıyor: Cüzdan adresleri tartışma konusu

Kurumsal Bitcoin(BTC) yatırımlarında şeffaflık baskısı artıyor: Cüzdan adresleri tartışma konusu / Tokenpost

Kurumsal şirketler arasında Bitcoin(BTC) yatırımlarını bilanço kalemi olarak gösterme eğilimi giderek artarken, bu durum ‘gerçek mülkiyetin kanıtı’ ve bununla ilişkili şeffaflık sorunlarını ciddi bir yatırım gündemi hâline getiriyor. 24’ünde, CoinEasy tarafından yayımlanan bir araştırmaya göre, bu varlıkların doğruluğu çoğu zaman yalnızca üst yönetimin açıklamalarına dayandığından, Bitcoin cüzdan adreslerinin kamuoyuyla paylaşılması konusundaki tartışmalar yeniden hız kazanmış durumda.

MicroStrategy’nin (şu anki adıyla Strategy) öncülüğünde MetaPlanet, Rumble, GameStop ve Tesla(TSLA) gibi birçok halka açık şirket, portföylerinde Bitcoin bulunduğunu duyurarak yatırımcıların ilgisini çekiyor. Ancak CoinEasy araştırması, bu şirketlerin elindeki varlıkların gerçekten nerede ve nasıl tutulduğunun dışarıdan doğrulanamaz olmasını bir *sorun* olarak öne çıkarıyor. Bu belirsizlik, yatırımcıları açıklanan bilgilere güvenmek zorunda bırakıyor.

Bu belirsizlik ortamında bazı piyasa oyuncuları, kurumsal cüzdan adreslerinin *şeffaflık* amaçlı kamuya açık hâle getirilmesini savunuyor. Çünkü blokzincir altyapısı gereği, bir cüzdan adresi paylaşıldığında herkes o adreste ne kadar Bitcoin olduğunu ve hangi işlemlerin yapıldığını doğrudan görebiliyor. Bu durum, sahte beyan riskini azaltabilir ve yatırımcı güvenini artırabilir. Aynı araştırmada, geleneksel muhasebe sistemi ve düzenleyici çerçeveler açısından da *gerçek zamanlı bilgi paylaşımının* şirket değerlemelerine olumlu etki edebileceği belirtiliyor.

Cüzdan adreslerinin açılması, piyasa verimliliği açısından da katkı sağlayabilir. Şirketlerin Bitcoin ile ilgili stratejileri gizli kalmadığından, piyasa katılımcıları daha eşit bilgiyle fiyatlamaya gidebilir. Kurumsal yatırımcılar özelinde ise şeffaf mali veriler, *uzun vadeli karar alma süreçleri* için kritik. Bu nedenle adres paylaşımının, Bitcoin’in kurumsal kabulünü hızlandırabileceği düşünülüyor.

Ancak bu yaklaşımın bazı sınırlamaları da mevcut. Cüzdan paylaşımı, her zaman *mülkiyet kanıtı* anlamına gelmeyebilir. Örneğin, ilgili Bitcoin’ler borç teminatı olarak rehin verilmiş ya da bir saklama hizmet sağlayıcısının ortak cüzdanında bulunuyor olabilir. Bu durumda sadece cüzdan adresinin paylaşılması, söz konusu varlıkların şirketin *tek taraflı* mülkiyetinde olduğunu göstermeye yetmez. Michael Saylor, “On-chain (zincir içi) varlıklar doğrulanabilir olsa da, off-chain (zincir dışı) borçluluk yapıları izlenemez” diyerek bu konunun teknik karmaşıklığını vurguladı.

Ayrıca, cüzdanların açıklanması *siber güvenlik tehdidi* doğurabilir. Kötü niyetli aktörler, açıklanan adresler üzerinden işlem kalıplarını analiz ederek şirketleri hedef alabilir. Saylor bu konuda “Bir şirketin cüzdan adresini açıklaması, çocuğunuzun banka hesabını internette paylaşmak gibi bir şey” diyerek endişelerini dile getirdi.

Stratejik bilgi sızıntısı da başka bir risk olarak öne çıkıyor. OTC işlemlerin zamanlaması veya yeniden dengeleme stratejileri dışarıdan tahmin edilir hale geldiğinde, rakip firmalara avantaj sağlanabilir. Ayrıca blokzincir doğası gereği, iç transferler dış dünyada yanlışlıkla satış gibi algılanabilir. Bu da şirketin güvenilirliğine zarar verebilir.

Bu nedenle bazı firmalar, ‘*seçici şeffaflık*’ olarak tanımlanan bir ara çözüm benimsiyor. Örneğin, sadece çeyrek dönem raporlama zamanlarında cüzdan bilgisi paylaşmak ya da sıfır bilgi ispatı (ZKP) gibi gelişmiş teknolojilerle sadece toplam varlık miktarını doğrulayıp adres bilgisini gizli tutmak gibi yaklaşımlar benimsiyorlar. Bu yöntem, yatırımcılara belli oranda bilgi sunarken güvenlik yükünü de azaltıyor.

Gerçekte Strategy, resmi olarak herhangi bir cüzdan adresi paylaşmasa da, Arkham Intelligence gibi zincir üstü analiz firmaları, şirketin on binlerce BTC’yi elinde tuttuğunu iz süreciyle tespit etti. Bu da gösteriyor ki, belirli bir varlık seviyesinin üzerine çıkan firmalar için, işlem desenleri kaçınılmaz biçimde *görülebilir* hale geliyor ve adres paylaşımı konusunda bir kamuoyu baskısı oluşabiliyor.

CoinEasy raporu son olarak, Bitcoin varlıklarının on-chain düzeyde ifşa edilip edilmeyeceğine ilişkin kararların tamamen varlık miktarı, saklama modeli ve şirketin risk toleransı gibi değişkenlerin bir kombinasyonuyla alınması gerektiği sonucuna varıyor. Yatırımcı koruması ve piyasa şeffaflığını sağlamak için ise sıfır bilgi ispatı teknolojileri, gelişmiş kriptografi altyapıları ve uygun muhasebe standartlarının eşgüdüm içinde ilerlemesi gerektiği tavsiye ediliyor.

Özetle, Bitcoin’in kurumsal düzeyde daha fazla benimsendiği bir dönemde yatırımcıların artık şirketlere sorduğu asıl soru, sadece “Bitcoin’iniz var mı?” değil; “Bu varlığı *güvenilir bir şekilde nasıl kanıtlıyorsunuz?” haline geldi. Piyasada güven yaratmayı başaran şirketlerin, geleceğin değer liderleri olması güçlü bir olasılık olarak değerlendiriliyor.

<Telif hakkı ⓒ TokenPost, yetkisiz çoğaltma ve yeniden dağıtım yasaktır >

Popüler

Diğer ilgili makaleler

Yorum 0

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.

0/1000

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.
1