Web3 ekosisteminin yaygınlaşması için birçok geliştirici uzun süredir **saniye başına işlem sayısı (TPS)** konusuna odaklanmış durumda. Ancak TPS ilk bakışta etkileyici görünse de, gerçek anlamda *ölçeklenebilirlik* ve *kullanılabilirlik* sunmuyor. Bu nedenle, web3’ün benimsenmesinde asıl belirleyici olanın sadece hız değil, aynı zamanda **zengin ve esnek blok alanı (block space)** olduğu yönünde görüşler artmaya başladı.
Parity mühendislik lideri Shawn Tabrizi, kısa süre önce yaptığı bir değerlendirmede, "TPS yüksek görünebilir ama karmaşık iş ihtiyaçlarını karşılamıyorsa, bu tek başına bir başarı ölçütü olamaz" dedi. Tabrizi’ye göre blok zinciri teknolojisi artık sadece bir muhasebe sisteminden ibaret değil, aynı zamanda **dağıtık bir süper bilgisayar** haline dönüşmeli; karmaşık hesaplamalar ve güvenilir veri saklama işlevlerini üstlenebilmeli.
Blok alanı sadece daha fazla işlemi sığdıracak fiziksel bir kapasite değil. Aynı zamanda akıllı sözleşmelerin detaylı kurallarını çalıştırmak, denetlenebilir yapay zeka uygulamalarını desteklemek, gelişmiş merkeziyetsiz finans (DeFi) çözümleri üretmek ve yüksek veri hacimli oyunları barındırmak gibi **yüksek seviye hesaplama ortamlarını** mümkün kılan temel altyapıyı temsil ediyor. Tabrizi bu duruma işaret ederek "Sadece hızlı ama işlevsiz bir ağ, güvenilirlik ve teknik sürdürülebilirlik açısından sınırlı kalır" ifadelerini kullandı.
Birçok kripto projesinin TPS artışına takıntılı yaklaşımı ise *Goodhart Kanunu*’nun tipik bir örneği olarak görülüyor. Yani bir gösterge ölçüm değil, hedef haline geldiğinde anlamını yitiriyor. Özellikle blok zincir ağı tasarımı sürecinde **merkeziyetsizlik ve güvenlik** gibi temel değerlerin göz ardı edilerek sadece performansa odaklanılması, ters sonuçlar doğurabiliyor.
Tabrizi, bu konuda Asya pazarını örnek gösteriyor. Bölge, şu anda %22’lik kripto benimseme oranıyla küresel ortalama olan %7.8’in oldukça üzerinde. Ancak altyapı farklılıkları hâlâ sürüyor ve bu nedenle **blok alanı temelli mimarilerin sıçrama fırsatları sunması** mümkün ve gerekli.
Gerçek dünya varlıklarının tokenleştirilmesi (Real World Asset Tokenization) gibi alanlarda da durum benzer. Bu kullanım senaryoları yüksek işlem hızından çok, **karmaşık sözleşme metadataları ve kişisel veri işleme gerekliliklerini** karşılayabilecek yoğun blok alanına ihtiyaç duyuyor. Asya'daki geniş tedarik ve ticaret sistemleri de çok katmanlı yasal yapılar ve belge doğrulama süreçlerine dayandığından, TPS ile sınırlı bir ağ yapısı bu ihtiyaçları karşılayamıyor.
Bu nedenle zengin bir blok alanı elde etmek için teknik bir yol haritası sunuluyor. Temel gereklilikler arasında paralel işleme yetenekleri, yapısal güvenlik, platformlar arası uyumluluk ve karmaşık hesaplamaların desteklenmesi yer alıyor. Aynı anda çalışan çoklu yürütme ortamları ve bu ortamlar arasında güvene dayalı veri alışverişi sayesinde, blok alanı **organik ve güvenli biçimde genişleyebiliyor**.
Tüm bu gelişmelerin ışığında, web3 geliştiricilerine yalnızca hız odaklı değil, **gerçek zamanlı, güvenilir bir dağıtık bilgi işlem altyapısı** kurmaları çağrısı yapılıyor. Böylece daha fazla birey ve kurumun web3 teknolojisinin gerçek potansiyelini deneyimlemesi sağlanabilir.
Son olarak Tabrizi, “TPS topluluk ilgisi için önemli olabilir ama web3’ün gerçek anlamda benimsenmesini ve sürekli kullanılabilirliğini sağlayacak olan şey **blok alanının kapsamı ve derinliğidir**” ifadelerini kullandı. Ona göre Asya, bu dönüşüme hazır sayılı bölgelerden biri ve **yeni ekonomi ilkelerinin yaşama geçmesi için büyük potansiyel taşıyor**.
Yorum 0