Ethereum(ETH) kurucusu Vitalik Buterin, Ethereum’un en önemli niteliği olarak ‘bozulmazlık’ (incorruptibility) özelliğini ön plana çıkararak, ağın temel değerlerini yeniden gündeme getirdi. Ancak kripto dünyasında bazı kesimler, Ethereum’un bu özelliği bugün hâlâ koruyup koruyamadığına dair sorular yöneltiyor.
Buterin, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada ‘bozulmazlık’ın blokzincir teknolojisinin kilit taşı olduğunu belirtti. Bu ilkenin korunmasına katkı sağlayan araçlardan biri olarak da ‘sıfır bilgi toplamalı toplamalı işlemler’ anlamına gelen ZK-rollups teknolojisini örnek verdi. Özellikle ZKSync adlı katman-2 (layer-2) çözümüne bir kez daha açık destek vererek, bu projenin sistemsel olarak ‘az değer verilen ama oldukça kıymetli’ bir görev üstlendiğini vurguladı.
ZKSync’in son güncellemesi olan ‘Atlas yükseltmesi’, saniyede 30 bin işlem kapasitesine ulaşarak Ethereum’un ölçeklenebilirliği ve verimliliğini ciddi şekilde artıran örneklerden biri olarak değerlendiriliyor. Düşük işlem ücretleri ve yüksek hız gibi özellikler Ethereum’un uzun süredir eleştirilen yönleri arasında gösteriliyordu. Bu tür iyileştirmeler teknik yeterliliğin artmasına katkı sağlıyor.
Öte yandan, bazı uzmanlar Ethereum’un ‘tam anlamıyla bozulmaz’ olduğunu sorguluyor. Bitcoin cephesinin önde gelen isimlerinden biri olan ve JAN3 CEO’su olarak bilinen Samson Mow, 2016'daki DAO saldırısının ardından Ethereum’un bir hard fork gerçekleştirdiğine dikkat çekerek, “bozulmazlık özelliği Ethereum değil, artık Ethereum Classic(ETC) üzerinde kaldı” yorumunu yaptı.
Ethereum’un başlangıçta arz sınırı koymaması ve geliştiriciler ile erken yatırımcılara önceden coin dağıtımının yapılması da eleştirilen bir başka nokta. Ayrıca, çevresel hassasiyetleri gerekçe göstererek iş ispatı (PoW) mekanizmasından hisse ispatına (PoS) geçiş yapılması bazı yorumcular tarafından ‘felsefi tutarsızlık’ olarak değerlendiriliyor.
Bir diğer önemli tartışma başlığı da Ethereum’un katman-2 çözümlere olan bağımlılığı. Bazı analistler, Ethereum’un temel katmanının güçlü bir bozulmazlığa sahip olduğunu kabul etse de, üzerine inşa edilen layer-2 projelerinin henüz aynı güvenlik kriterlerine ulaşamadığını ifade ediyor. Ethereum’un uzun vadeli başarısının bu ikinci katmanlara bağlı olduğuna dikkat çekerek, tüm ağın “tam bozulmazlık” iddiasını henüz karşılayamadığını belirtiyorlar.
Buterin’in öne sürdüğü idealler ile ağın şu anki teknik ve yapısal durumu arasında oluşan fark, Ethereum ekosisteminin gelecekteki gelişimi açısından önemli bir tartışma konusu haline gelmiş durumda. Yenilikler hız kesmeden sürerken, blokzincir teknolojisinin temel değerleri üzerine yürütülen tartışmalar da canlılığını koruyor.
Yorum 0