Kurumsal şirketlerin Bitcoin(BTC)'i finansal stratejilerine entegre etme adımları hız kazanırken, uzmanlar bu şirketlerin yoğun şekilde kullandığı bir finansman aracı olan ‘dönüştürülebilir tahvil’in önemli bir risk barındırdığına dikkat çekiyor.
Bitcoin tabanlı firma grubu H100’ün strateji sorumlusu Brian Brookshire, 24’ünde X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı paylaşımda, Bitcoin'i bilançosunda tutan şirketlerin dönüştürülebilir tahvil yoluyla aşırı borçlanmaya gitmelerinin uzun vadede ciddi finansal baskılara neden olabileceği uyarısında bulundu.
Dönüştürülebilir tahvil, genellikle şirket hisselerinin belirli bir fiyatın üzerindeki bir seviyeden hisseye dönüştürülebildiği için, düşük maliyetli ve cazip bir finansman yöntemi sunar. Ancak Brookshire, bu aracın kısa vadede avantajlı görünmesine rağmen, uzun vadede ‘yeniden finansman riski’, ‘açığa satış baskısı’ ve ‘yatırımcı beklentileriyle ortaya çıkan piyasa yükü (overhang)’ gibi birçok finansal tehdidi beraberinde getirdiğini söyledi.
Bu uyarıların ardından, İngiltere merkezli halka açık 'The Smarter Web Company' isimli firma, 2.100.000 dolarlık (yaklaşık 280 milyar TL) Bitcoin destekli dönüştürülebilir tahvil ihracıyla gündeme geldi. Ancak bu işlemin şirketin BTC tutma stratejisine uzun vadede ne tür etkiler doğuracağı henüz net değil.
Brookshire, özellikle başarı örneği olarak gösterilen Strategy’nin izlediği yolu körü körüne taklit etmenin riskli olabileceğini belirtti. 'Kurumsal taklitçilik' uyarısında bulunan Brookshire, Paris merkezli Sequanx'ın geçtiğimiz günlerde artan finansal baskılar nedeniyle elindeki 970 BTC’yi yaklaşık 93 milyon dolara (yaklaşık 1,25 trilyon TL) satmak zorunda kaldığını hatırlattı.
Brookshire, “Bitcoin odaklı şirketlerin (BTCTC) yöneticileri, kullandıkları finansman modellerinin artı ve eksilerini iyi analiz etmeli. Dönüştürülebilir tahvil gibi yapılar, yalnızca uzun vadeli kurumsal sürdürülebilirlik açısından uygun koşullarda tercih edilmeli” ifadelerini kullandı.
Bu risk değerlendirmelerine paralel olarak, piyasa araştırma firması Keyrock da yıl başında hazırladığı bir raporda, büyük miktarda Bitcoin tutan şirketlerin 2027-2028 yılları arasında yaklaşık 12,8 milyar dolarlık dönüştürülebilir tahvil borcunun vadesiyle karşı karşıya kalacağını bildirdi. Bu durumun sadece şirketlerin mali tablolarını değil, hisse fiyatlarını ve dolayısıyla Bitcoin fiyatlarını da olumsuz yönde etkileyebileceği öngörülüyor.
Buna karşın dünyanın farklı bölgelerinden gelen haberler, şirketlerin dönüştürülebilir tahvil yoluyla Bitcoin alımlarını sürdürdüğünü gösteriyor. Japonya’nın Tokyo Borsası’na kote MetaPlanet adlı şirket, 19 Kasım itibarıyla toplam 30.823 BTC tutuyor ve agresif alım stratejisini sürdürüyor. Buna ek olarak, Tayvan merkezli WiseLink firması da, NASDAQ’da işlem gören Topwin International ile ortak hareket ederek BTC stratejisini benzer şekilde dönüştürülebilir tahviller aracılığıyla uygulamaya başladı.
Öte yandan sektörün öncülerinden Strategy, kendi sermaye yapısı ve risk yönetimi becerilerine güvenmeye devam ediyor. Yönetim kurulu başkanı Michael Saylor, 17 Kasım’da yaptığı açıklamada “Bitcoin fiyatı %80-90 oranında düşse bile ayakta kalabiliriz” yorumunu yaptı. Aynı gün şirket, 830 milyon dolarlık (yaklaşık 1,15 trilyon TL) yeni alımla Bitcoin pozisyonunu daha da güçlendirdi ve satış söylentilerini yalanladı.
Bitcoin elde tutmak birçok şirket için ‘marka değeri artırma’ ve ‘büyüme stratejisini’ destekleyen bir unsur haline gelirken, tercih edilen finansman yöntemi uzun vadeli finansal sağlığı doğrudan etkileyebilir. Özellikle piyasa koşullarının bozulması halinde, dönüştürülebilir tahvile aşırı bağımlı şirketlerin ciddi likidite ve operasyonel baskılarla karşılaşma ihtimali mevcut.
Yorum 0