Hindistan, 100 milyondan fazla kripto para kullanıcısına sahip olmasına rağmen, hâlâ kapsamlı ve net bir sanal dijital varlık (VDA) yasasından yoksun durumda. Ülkede şu anda yüksek vergilendirme ve kara para aklamayla mücadele kurallarına dayalı bir yapı işliyor ancak tüketici korunması ve piyasa bütünlüğünü kapsayan sağlam bir yasal çerçeve bulunmuyor.
Hindistan’daki VDA düzenlemeleri, 2022 yılında gelir vergisi yasasındaki bir değişiklikle başladı. Bu düzenlemeyle kripto paralar, benzersiz tokenlar (NFT) ve diğer dijital varlıklar kapsama alındı. Yeni kurallara göre tüm VDA işlemleri üzerinden %30 sabit oranlı gelir vergisi uygulanıyor. Ayrıca belirli bir eşiği geçen işlemler için %1 oranında *kaynakta kesilen vergi* (TDS) de devreye giriyor. Ancak bu sistemde yatırım zararları başka gelirlerle mahsup edilemediği için, kullanıcılar açısından yüksek maliyetli bir yapı ortaya çıkıyor.
2023 yılının Mart ayından itibaren VDA hizmeti sunan tüm şirketler, Hint Mali İstihbarat Birimi (FIU-IND) sistemine kaydolmak ve kara para aklamayı önleme yasaları ile müşteri kimlik doğrulama (KYC) kurallarına uymak zorunda. Bu kurallar Hindistan içindeki ya da dışındaki tüm şirketleri, Hintli kullanıcıya hizmet sunmaları halinde kapsıyor. Fakat yasal eksiklikler nedeniyle uygulamada belirsizlik yaşanıyor ve bu durum hem şirketlerin hem de uzmanların yurtdışına yönelmesine neden oluyor.
Son dönemde Hindistan hükümeti bu sorunun çözümü için kapsamlı bir düzenleyici çerçevenin oluşturulması yönünde adım atmaya başladı. 2023 yılında G20 zirvesine ev sahipliği yapması ve 2025’in Mayıs ayında Yüksek Mahkeme’nin kripto paralara ilişkin net bir duruş talep etmesi, ülkenin küresel uyumlu yasal düzenlemelere olan ihtiyacını ön plana çıkardı. Bu gelişmelere paralel olarak vergi kurumu, VDA’lar için ayrı bir yasa gerekliliğini değerlendirmek üzere görüş alma sürecini başlattı.
Gözden geçirilen başlıca alanlar arasında; tüketici korumasının güçlendirilmesi, token türlerine göre denetim yapılarının tesis edilmesi, yurtdışındaki borsalara yaptırım uygulanıp uygulanamayacağı, merkeziyetsiz finans (DeFi) sistemlerinin düzenlenmesi, mağdur yatırımcılar için şikayet yollarının oluşturulması ve cüzdanlardaki varlıkların şeffaflığının sağlanması yer alıyor. Ayrıca fiziksel varlıkların tokenlaştırılması (RWA) gibi henüz başlangıç aşamasındaki alanların da hızla düzenlenmesi gerekiyor.
Piyasada şu düzenleme başlıkları tartışılıyor: Birincisi, varlıkların risk temelli sınıflandırılması ve her tür için denetim mekanizmalarının geliştirilmesi. İkincisi, borsa, saklama şirketi ve cüzdan sağlayıcısı gibi aktörlere lisans verilmesi ve bunlara yönelik sermaye yapısı, güvenlik, finansal raporlama gibi kriterlerin güçlendirilmesi. Üçüncüsü, reklamlara ve kamuya yapılan bildirimlere yönelik ortak standartların getirilmesi, müşteri varlıklarının şirket varlıklarından ayrı tutulmasının zorunlu hale getirilmesi ve iflas durumunda geri ödeme prosedürlerinin netleştirilmesi. Son olarak, zincir içi ve zincir dışı fonların anlık takibi ile kurumlar arası veri paylaşımının da değerlendirilmesi gündemde.
Bu yapılandırılmış yaklaşımın kripto kullanıcılarının korunmasına ve finansal sistemin istikrarının artırılmasına katkıda bulunabileceği ifade ediliyor. Örneğin, kullanıcı hak ve sorumluluklarının açıkça tanımlanması, bir borsa iflas ettiğinde yaşanacak mağduriyetlerin azalmasını sağlayabilir. Aynı zamanda kaldıraç ve likiditeyle ilgili risklerin azaltılmasına ve denetimsiz yabancı borsa kullanımının engellenmesine yardımcı olabilir.
Eğer Hindistan, bu yeni VDA düzenlemelerini uluslararası normlara uygun şekilde hayata geçirebilirse, bu durum kripto para sektörüne olan güveni artırabilir. Ayrıca ülkeden ayrılan girişimciler ve uzmanlar yeniden Hindistan piyasasına dönebilir ve yerli kripto ekosistemi güçlü şekilde büyüme fırsatı yakalayabilir.
Yorum 0