Bitcoin(BTC) fiyatı Asya piyasaları açılırken sert bir düşüş yaşadı. 4%’e yakın değer kaybeden BTC, yaklaşık 85.940 dolar seviyesine kadar geriledi. Aynı saatlerde Japonya borsası düşüş gösterirken, Avustralya piyasası sınırlı bir yükselişle açıldı. Ancak önceki gün New York’ta S&P500 endeksinin art arda ikinci kez geri çekilmesi, genel yatırım iştahının zayıflamasına neden oldu.
Asya saatlerinde S&P500 ve Nasdaq100 vadeli işlemlerinde de düşüş eğilimi gözlendi. Bu da New York borsasında ek bir baskıya işaret ediyor. Piyasadaki bu temkinli hava, ABD'den gelecek istihdam, enflasyon ve perakende satış verilerine odaklanan yatırımcıların, ‘riskli varlık’ portföylerini azaltma stratejisi izlemelerinden kaynaklanıyor.
Bitcoin ve Ethereum dahil büyük kripto paralarda yaşanan bu düşüş, toplam piyasa değerini de etkiledi. Bitcoin, gün içinde 85.719 dolar seviyelerine kadar düşerek günlük bazda 4.1%, Ethereum(ETH) ise 2.930 dolara gerileyerek %6.1 değer kaybetti. Ripple(XRP) da %6.2’lik düşüşle 1.87 dolar seviyesinde işlem gördü. Tüm kripto para piyasasının toplam değeri ise yaklaşık 3.02 trilyon dolara gerileyerek %3.7’lik bir düşüş sergiledi.
Yine de bazı analistler uzun vadeli görünüm konusunda ‘iyimser’ duruşlarını sürdürüyor. Bitfinex Araştırma Ekibi’ne göre, özellikle gelecek yıldan itibaren küresel likidite şartları iyileşebilir ve bu da Bitcoin için ‘şimdiye kadarki en sağlam yatırım ortamı’ yaratabilir. Analistler, 2026 yılında Bitcoin’in tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 126.110 doları yeniden test edebileceğini belirtiyor.
Bu iyimserliğin en önemli gerekçeleri arasında, ETF’ler, kurumsal şirketler ve devlet kurumlarının yıllık Bitcoin talebinin, yeni üretilen arzı aşması yer alıyor. Şu anda yıllık yeni Bitcoin arzı toplam arzın sadece %1’ine kadar düşmüş durumda. Bu da piyasa yapısının ‘uzun vadeli yatırımcılar’ lehine yeniden şekillendiğine işaret ediyor.
Bu arada, XS.com kıdemli piyasa analisti Lin Tran’a göre, 100.000 dolara yaklaşan Bitcoin fiyatının burada ‘dirençle’ karşılaşıp, 90.000 dolar psikolojik eşiğini de tutamaması yatırımcıların hâlâ ‘temkinli’ olduğunun göstergesi. Tran, yıl sonuna doğru risk azaltma ve nakit koruma eğiliminin de arttığını belirtti.
Küresel ölçekte hisse senedi ve tahvil piyasaları da temkinli. ABD Merkez Bankası(Fed) faiz politikasıyla ilgili yön arayışını sürdürürken, bu hafta kasım ayı tarım dışı istihdam verisi, tüketici enflasyonu (CPI), perakende satışlar ve üretim verileri gibi önemli göstergeler takip edilecek. Bu veriler Fed’in ‘faiz indirimi olasılığı’ konusundaki sinyaller açısından önemli olacak.
Ancak Fed yetkilileri arasında farklı görüşler var. Stephen Miran, mevcut sıkı para politikasının ‘aşırı’ olduğunu belirtirken, New York Fed Başkanı John Williams mevcut politikayı ‘uygun’ bulduğunu söyledi. Boston Fed Başkanı Susan Collins ise hâlâ enflasyon endişelerinin sürdüğünü ve karar alırken dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Japonya’dan gelen ekonomik sinyaller de piyasaları etkiliyor. Japon yeni, dolar karşısında 154.85 seviyesine doğru güç kazanırken, Japonya Merkez Bankası’nın 30 yıl sonra ilk faiz artışını yapabileceği yönünde artan beklenti dikkat çekti. 10 yıllık Japon tahvilleri %1.97’ye kadar yükselerek 18 yılın zirvesine ulaştı. Japonya Merkez Bankası Başkanı Kazuo Ueda ise bu getirideki artış hızına karşı ‘uyarı’ yaptı.
Öte yandan ABD borsası haftanın ilk günü Fed yorumları ve veri belirsizlikleri sebebiyle düşüşle kapandı. S&P500 ve Nasdaq, Cuma günü itibarıyla son 3 haftanın en büyük günlük kaybını yaşadı. Özellikle aşırı kaldıraçla yapılan yapay zeka yatırımları ve enflasyonun yeniden yükselme ihtimali, volatiliteyi artıran faktörler arasında yer aldı.
ABD federal hükümetinin kapanması nedeniyle verilerin yayın zamanlaması etkilenirken, bu haftaki istatistiklerin ‘güvenilirliği’ konusunda endişeler de var. BMO Capital Markets analisti Ian Lyngen, “Veri kalitesindeki düşüş, piyasa tepkisinin daha dikkatli olmasına yol açabilir” değerlendirmesinde bulundu. Ancak, piyasaların beklentileri doğrultusunda sonuçların gelmesi durumunda, tahvil piyasasında yeniden ‘boğa trendi’ görülebileceğini de ekledi.
‘yorum’: Piyasanın kısa vadede belirsizlikten kaçınan bir tavır almasına rağmen, yatırımcılar uzun vadede likidite artışı ve arz-talep dengesinin değişmesini pozitif bir işaret olarak görüyor. Ancak 90.000 dolar gibi ‘psikolojik’ destek seviyelerinin altına düşülmesi, yeniden satış baskısını tetikleyebilir.
Yorum 0