2022’den bu yana kripto para piyasası, makroekonomik gelişmelere duyarlılığını sürdürse de, piyasayı yönlendiren aktörlerin değişmesiyle birlikte tepki biçimi de *farklılaşmış* durumda. Gemini’nin Asya-Pasifik Genel Müdürü Saad Ahmed, kısa süre önce verdiği bir röportajda, “Piyasa artık aynı şoka bile farklı tepki veriyor” diyerek bu değişimin merkezinde *kurumsal yatırımcıların* yer aldığını söyledi.
Ahmed’e göre büyük yatırımcıların girişi, kısa vadeli oynaklığı tümüyle ortadan kaldırmamış olsa da dalgalanmaların ‘doğasını’ önemli ölçüde değiştirdi. Artık piyasadaki şoklara verilen yanıtlar; karmaşık türev ürünler, bilanço yönetimi ve stratejik varlık dağılımı gibi *kurumsal kararlar* etrafında şekilleniyor.
Kurumsal Etki: Duygusal Satışların Yerine Stratejik Tepkiler
Kurumsal oyuncuların artan etkisiyle birlikte piyasa, geçmişte görülen paniğe dayalı satışlardan uzaklaşıyor. Ahmed, son düşüşlerde görülen hızlı toparlanma sürecini, piyasanın *yapısal güçlenmesine* dair bir işaret olarak yorumladı.
Gerçekten de Bitcoin(BTC), 2025 yılı Kasım ortasında yaklaşık 100.000 dolar seviyesindeyken Aralık ortasında 87.000 dolara kadar gerileyerek %17 ila %21 arasında bir düşüş yaşadı. Ethereum(ETH) ise Kasım başında 3.900 dolardan 2.745 dolara kadar düştü, ancak kısa süre sonra 2.900–3.000 dolar bandına toparlandı. Bu örnekler, %20–25 civarındaki kayıplara rağmen piyasanın güçlü bir *destek seviyesi* bulabildiğini gösteriyor.
Ahmed, bu süreçte panik havasının yayılmamasını, kurumsal yatırımcıların belirli risk yönetim sınırları çerçevesinde esnek pozisyon ayarlamaları yapmasına bağladı.
Sadece ETF Değil, Güçlü Altyapıya Odaklanmak Gerek
Saad Ahmed, yatırımcıların ETF (borsada işlem gören fon) giriş-çıkışlarına gereğinden fazla anlam yüklemesini eleştiriyor. Ona göre ETF veri akışı, kısa vadeli psikolojiyi yansıtan yararlı bir gösterge olabilir; ancak bununla tüm piyasayı değerlendirmek *yanıltıcı* olur. Asıl belirleyici olan, düzenlenmiş altyapılar, güvenli saklama çözümleri ve yeterli likidite gibi temel unsurlar.
Ahmed, işlemlerin arka plandaki altyapısal sağlığına dikkat çekerek şunu vurguladı: “ETF olsun ya da başka bir enstrüman, kurumların bu pazarda kalıcı olmasının nedeni iyi inşa edilmiş bir *temelin* varlığıdır.”
2026’ya Doğru: Gerçek Kullanımın Öne Çıkışı
Piyasanın geleceğini değerlendirirken, Ahmed yalnızca fiyat grafiklerine bakmanın yetmeyeceğini ifade ediyor. *Gerçek dünya varlıklarının tokenizasyonu*, *sabit coin’ler üzerinden ödeme sistemleri* ve *on-chain (zincir üzeri) veri* gibi etkenlerin uzun vadeli büyümenin asıl motoru olduğunu düşünüyor.
Asya-Pasifik bölgesinde ise bu dönüşüm daha somut biçimde yaşanıyor. Ahmed’e göre Singapur, Avustralya ve Hong Kong gibi merkezlerde ETF, sabit coin ve kamu fonlarının dijital varlıklarla yönetilmesine dönük talep hızla artıyor. Dahası, bu ülkelerde *düzenleyici çerçeveler* de bu dönüşümü ya destekliyor ya da hızlıca uyum sağlıyor.
Gemini de bu gelişmelere paralel olarak Avustralya’da, hem kurumsal hem bireysel müşterileri kapsayan bir ekip oluşturmuş durumda. Şirket, bu sayede bölgesel pazarda daha güçlü bir yer edinmeye hazırlanıyor.
Yorum: Kurumların piyasaya olan etkisi artık sadece sermaye miktarlarıyla değil, oluşturdukları yapısal sistemle ve piyasanın ‘modelini’ değiştirebilecek *derinlikleriyle* de dikkat çekiyor. Fiyatlar yine oynak olabilir ama bu *oynaklığın mantığı* değişiyor.
Yorum 0