Açık Ağ(TON)'ı destekleyen TON Vakfı, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) ‘Altın Vize’ programıyla ilgili yaşanan kafa karışıklığını gidermek amacıyla resmi bir açıklama yaptı. Vakıf, bu programın henüz *başlangıç düzeyinde değerlendirme aşamasında* olduğunu ve vize verme yetkisinin yalnızca BAE hükümetine ait olduğunu vurguladı.
10’unda (yerel saatle) TON Vakfı resmi blogunda yayımladığı açıklamada, “BAE Altın Vize programı kapsamında hükümetle resmi bir iş birliği kurulduğu ve bu çerçevede vize verildiğine dair haberler *yanlıştır*” dedi. Vakıf, yalnızca BAE hükümetinden yetki lisansına sahip bir ortakla birlikte programın olasılıklarını değerlendiren bir başlangıç süreci yürütüldüğünü belirtti. Ayrıca, “Altın Vize programı kapsamında TON veya herhangi bir ortağına *hiçbir resmi yetki* verilmemiştir ve tüm süreçler *BAE'nin resmi kurumları* ve yasal sistemine bağlı olarak yürütülmektedir” ifadesine yer verdi.
Tartışmaların odağında, TON Vakfı’nın hafta sonu boyunca kendi token'ı olan Toncoin(TON) ile 10 yıllık BAE Altın Vizesi hakkı tanıyacak bir program geliştirdiğine dair çıkan haberler yer aldı. Bu haberler, dijital varlık sahiplerinin otomatik olarak uzun vadeli vize alabileceği algısına yol açtı. Ardından hemen harekete geçen BAE hükümeti bu iddiaları yalanladı. BAE Federal Kimlik, Vatandaşlık, Gümrük ve Liman Güvenliği Kurumu (FICP), Menkul Kıymetler ve Emtia Kurumu (SCA) ve Sanal Varlıklar Düzenleme Kurumu(VAR) tarafından yapılan ortak açıklamada, “Yalnızca dijital varlık sahibi olmak, bir kişiye Altın Vize verilmesi için yeterli değildir” denildi.
Söz konusu gelişme Web3 topluluğunda ve kripto piyasalarında geniş yankı uyandırdı. Öyle ki Binance kurucusu Changpeng Zhao(CZ) bile “Bu gerçek mi?” diyerek şaşkınlığını dile getirdi. Bu denli büyüyen tartışmalar üzerine TON Vakfı bir kez daha açıklama yaparak, ortada yalnızca *devlet dışı düzeyde* sürdürülen ön görüşmeler olduğu, ancak *resmi hükümet onayı* olmadığı bilgisini paylaştı.
Sektör uzmanları, bu olayın *blokzincir projelerinin* devlet politikalarıyla ilişkili uygulamalar geliştirirken ne kadar *dikkatli* olması gerektiğini ortaya koyduğunu belirtiyor. Özellikle Başkan Trump’ın da tercih ettiği yatırım yoluyla oturum hakkı sağlayan ‘Altın Vize’ gibi fırsatlar, BAE’de yabancı yatırımı teşvik eden *çok sıkı regülasyonlara* tabi politikalar arasında yer alıyor. Bu nedenle, herhangi bir kurumun bu alanı kendi başına yönlendirmesi mümkün görünmüyor. TON'un gelecekteki girişimlerinin de *BAE resmi kurumlarının yönlendirmeleri* doğrultusunda şekilleneceği düşünülüyor.
Yorum 0