Amerika Birleşik Devletleri Ticaret Bakanlığı, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla(GSYİH) gibi önemli ekonomik verileri bundan sonra *blokzinciri* üzerinde kayıt altına alarak paylaşacağını resmen duyurdu. Bakanlığın bu kararı, kamu kurumları arasında *blokzincir tabanlı veri paylaşımı sistemini* hayata geçirme yönünde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Böylece hükümet, veri güvenilirliği ve şeffaflık sağlama konusunda blokzinciri bir araç olarak benimsediğini açıkça ortaya koymuş oldu.
4’ünde (yerel saatle) Beyaz Saray’da gerçekleştirilen Kabine toplantısında konuşan Ticaret Bakanı Howard Lutnick(Howard Lutnick), bu planı Başkan Trump ve kabine üyelerine açıkladı. Lutnick, “Siz *Kripto Başkanısınız* ve biz GSYİH verilerini blokzincire ekleyerek herkesin kullanımına açacağız” diyerek blokzincir uygulamasının hem sembolik hem pratik yönlerine dikkat çekti. Yapılan açıklamaya göre, ilk aşamada GSYİH verileri kaydedilecek, ardından sistemin kapsamı diğer federal kurumlara da genişletilecek.
Blokzincir teknolojisinin kamusal alanda kullanımı sadece Amerika’ya özgü değil. Estonya, 2016’dan bu yana ulusal dijital sağlık sisteminde KSI blokzincir altyapısını kullanarak 1 milyondan fazla hasta kaydını koruyor. Aynı teknoloji şu anda dijital kimlik doğrulama sisteminde de aktif biçimde kullanılıyor. Avrupa Birliği, 2018’de *Hyperledger Besu* tabanlı *Avrupa Blokzincir Hizmet Altyapısı(EBSI)* projesini devreye soktu ve Fransa, Danimarka, Slovenya gibi üyeler bu ağda doğrulayıcı düğümler çalıştırıyor. Kaliforniya Araçlar Dairesi de kısa süre önce 42 milyon araç sahipliği kaydını *Avalanche(AVAX)* tabanlı bir blokzincir sistemine taşıyarak verimlilik artışı ve sahtekarlıkla mücadeleyi birlikte hedef aldı.
Dünyada pek çok hükümetin *blokzincir teknolojisini kamu yönetimine entegre etme çabası* hız kazanırken, ABD Ticaret Bakanlığı’nın bu adımı özellikle dikkat çekici. Başkan Trump’ın son dönemlerde ülkedeki ekonomik verilerin doğruluğuna yönelik eleştirilerinin sıklığı göz önünde bulundurulduğunda, blokzincir tercihi bu şüpheleri gidermeye yönelik teknik bir çözüm hamlesi olarak değerlendirilebilir.
Gerçekten de Trump, Mayıs ayında ABD Kongre Bütçe Ofisi(CBO) tarafından açıklanan yüzde 1,8’lik büyüme tahminini “yanlı” olarak değerlendirmiş ve büyümenin yüzde 9’a kadar çıkabileceğini öne sürerek ciddi tartışma yaratmıştı. Ağustos'ta ise 73 bin yeni istihdam açıklayan Çalışma İstatistikleri Bürosu başkanını “sahte rakamlar verdiği” gerekçesiyle görevden almıştı.
*Blokzincir*, kayıtların değiştirilmesini engellemesi, paylaşım süreçlerinde şeffaflık sağlaması ve dijital kimlikleri korumasındaki başarısıyla öne çıkıyor. Ancak bu teknoloji, her ne kadar verinin kimler tarafından ve nasıl erişileceğini belirleyebilecek olsa da *temel olarak verinin doğruluğunu garanti etme* işlevine sahip değil. Yani blokzincire girilen hatalı veriler de “değiştirilemez gerçek” gibi algılanabilir ve bu da belirli bir risk oluşturur.
Buna rağmen, veri yönetiminde *şeffaflık ve güven tesisi* amacıyla blokzincirin sunabileceği potansiyel çözümler giderek daha ciddiye alınıyor. ABD’nin bu teknolojiyi resmi ekonomi politikalarının merkezine taşıması, dünya çapında *devlet destekli blokzincir adaptasyonunu* hızlandırma ihtimalini artırıyor.
Yorum 0