Ripple(XRP) davası sona erdi: Zaferin mimarı yatırımcı topluluğu oldu

Amerikan Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC) ile uzun süredir devam eden davadan nihayet zaferle çıkan Ripple Labs, bu başarının arkasındaki en önemli unsur olarak XRP yatırımcılarının rolünü öne çıkarıyor. ABD mahkemesi, XRP’nin tamamen bir ‘menkul kıymet’ olarak değerlendirilemeyeceğine hükmetti ve taraflar 8 Ağustos’ta temyize gitmeme kararı alarak süreci sonuçlandırdı.

SEC, 2020 yılında Ripple’ı *kayıtsız menkul kıymet* satışında bulunmakla suçlayarak dava açmıştı. Bu suçlamaya karşılık olarak, New York Güney Bölge Mahkemesi yargıcı Analisa Torres, 2023’te verdiği kararda, yalnızca kurumsal yatırımcılara yapılan satışların bazı durumlarda menkul kıymet olarak sınıflandırılabileceğini belirtti. Bu karar, kripto sektöründe uzun süredir eleştirilen düzenleyici belirsizlik tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.

Davanın ardından kripto hukukçusu ve tanınmış savunucu John Deaton, XRP topluluğunun bu süreçteki etkisini vurguladı. Deaton, X (eski adıyla Twitter) platformundaki açıklamalarında, “Bugün hâlâ *XRP ordusu* etkili olmadı diyen biri varsa, ya gerçeği bilmiyordur ya da *bilerek yalan söylüyordur*. Elimizde açıkça etkili olduğumuzu gösteren kanıtlar var” dedi.

Deaton, dava süresince Ripple’a destek veren XRP topluluğunu “kolektif yasal katılımın simgesi” olarak tanımlarken, gerçek bir yatırımcı koruması için bu tür *etkin katılımın* devam etmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Bu dava, yalnızca bir şirket ile düzenleyici kurum arasındaki yasal mücadelenin ötesinde, *yatırımcıların katılımının* düzenleyici sürece nasıl etki edebileceğini açıkça gösteren bir örnek olarak değerlendiriliyor. Ripple ve XRP merkezli kripto ekosistemi, ABD’deki düzenleyici belirsizlik ortamında ilerleyen dönemlerde de önemli bir referans noktası olmaya devam edecek.