ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC), blokzincir tabanlı merkeziyetsiz fiziksel altyapı ağı (DePIN) projeleriyle ilgili *yaptırım uygulamama* kararını resmen duyurarak bu alandaki token ihraçlarına yeni bir kapı açtı. Bu karar, uzun süredir düzenleyici belirsizlikle karşı karşıya kalan kripto dünyası için önemli bir dönüm noktası olabilir.
24’ünde (yerel saatle), SEC’in Kurumsal Finans Departmanı başdanışmanı Michael Seaman, yayınladığı resmi yaptırım uygulamama mektubunda DePIN projesi olan **DoubleZero** tarafından planlanan ‘2Z’ token’ının “menkul kıymet yasaları kapsamında tescil zorunluluğuna tabi olmadığını” ve bu nedenle **herhangi bir yaptırım önermeyeceğini** belirtti. DoubleZero'nun başvurularına göre, bu proje kullanıcıların elindeki kullanılmayan özel fiber optik altyapıyı birleştirerek daha verimli bir veri ağı sunmayı hedefliyor.
Seaman, mektubunda DoubleZero Vakfı’nın oluşturduğu programlanabilir token aktarım sisteminin ABD menkul kıymetler mevzuatı kapsamında tescil zorunluluğuna girmediğini ve 2Z token’larının da “hisse senetleri gibi bir kayıt gerektiren menkul kıymet” sayılmadığını net şekilde ifade etti. SEC’in kripto token’ların ‘menkul kıymet’ sayılmadığını açık şekilde ifade ettiği durumlar oldukça nadir yaşandığı için bu karar, kripto sektöründe ciddi bir sinyal olarak algılandı.
SEC komiseri **Hester Peirce** da yayımladığı ayrı bir açıklamada kararı destekleyerek, “DePIN projelerinin ekonomik yapısı, SEC’in düzenleme yetkisine sahip olduğu sermaye fonlama sistemlerinden esaslı biçimde farklı” açıklamasını yaptı. Bu, kripto projelerinin SEC’in geniş menkul kıymet tanımlarına takılmadan, kendi bağımsız modellerini kurabilecekleri bir örnek teşkil ediyor.
Karar, aynı zamanda **Trump yönetiminin** vadettiği ‘kripto düzenlemelerinde esneklik’ politikasının da bir parçası olarak değerlendiriliyor. Gerçekten de SEC son dönemde Bitcoin(BTC) spot ETF onayları veya kripto şirketlerine karşı açtığı bazı davaları geri çekme gibi adımlarla daha yumuşak bir yaklaşım sergiliyor. Bu son mektup da bu politikanın sürdüğünü gösteren yeni bir örnek.
DoubleZero’nun kurucu ortaklarından ve daha önce Solana Vakfı’nda strateji liderliği yapan **Austin Federa**, kararın yalnızca kendi projeleri için değil, genel olarak ABD’deki girişimciler için anlam taşıdığını vurgulayarak “Bu gelişme, yenilikçilerin düzenleyici kurumlarla iş birliği içinde çalışarak netlik sağlayabileceğini ve hızlıca ilerleyebileceğini gösteriyor” dedi.
Uzun süredir piyasanın önünde bir engel olan düzenleme belirsizliğinin aşılması, özellikle DePIN gibi reel altyapı odaklı projelerin hız kazanmasını sağlayabilir. İletişim, enerji ve lojistik gibi alanlarda blokzincir tabanlı uygulamalar öne çıkmaya başlamışken, SEC’in kararı bu alanda çalışan projeler için bir *hukuki güven bölgesi* oluşturabilir. Bu da kripto sektörünün gerçek dünya ekonomisiyle daha güçlü bağlar kurmasının önünü açabilir.
Yorum 0