Bitcoin fiyatı 19’unda (yerel saatle), Asya piyasasında 85.200 dolar seviyesine kadar gerileyerek yükseliş temposuna kısa bir mola verdi. ABD’de teknoloji hisselerinin toparlanmasıyla Wall Street’te pozitif bir hava oluşsa da, yatırımcıların Japonya Merkez Bankası’nın faiz artırımı olasılığına odaklanması nedeniyle piyasada temkinli bir bekleyiş hâkimdi.
ABD’de açıklanan tüketici fiyat endeksi (TÜFE) verileri, yıllık %2,7’lik artışla enflasyonda yavaşlama sinyali verdi. Ancak bazı analistlere göre bu rakam, hükümet kapanmalarının istatistik üzerindeki etkisiyle olduğundan düşük tahmin edilmiş olabilir. Kripto para piyasasında ise Bitcoin(BTC) fiyatı %1 düşüş gösterdi. Ethereum(ETH) ise 2.836 dolar civarında yatay bir seyir izleyerek %0,1 geriledi. Ripple(XRP) ise %3,8 düşerek 1,79 dolar sınırına geldi. Toplam kripto para piyasası değeri ise %1,4 oranında düşüşle 2,97 trilyon dolara indi.
Kurumsal talebin güçlü kalmasıyla birlikte arzdan fazla alım olduğu görülüyor. Kripto para borsası Bitfinex’in analistleri, günlük ortalama 450 yeni Bitcoin’in çıkarılmasına rağmen kurumsal yatırımcıların %13 oranında daha fazla alım yaptığını belirtti. Bu gelişme, 11 Kasım’dan bu yana ilk kez arzın talebi karşılayamadığını işaret ediyor ve bu durum, ETF’lere yönelik yatırım akışının yavaşlamasına rağmen iç dinamiklerde talebin güçlü kaldığını gösteriyor.
Bitfinex’in değerlendirmesine göre, teknik olarak 82.000 ila 85.000 dolar arası ‘destek bölgesi’ olarak öne çıkıyor. Bu seviye korunduğu sürece, yatırımcı ilgisinin artabileceği ve bunun ETF kaynaklı sermaye geri dönüşüyle birlikte yeni bir alım dalgasını tetikleyebileceği belirtiliyor.
Bazı piyasa katılımcıları kısa vadeli fiyat dalgalanmalarından ziyade ‘yapısal büyüme potansiyeline’ odaklanma eğiliminde. Bitcoin tabanlı ağ projelerinden biri olan BOB’un kurucu ortağı Dom Harz, bu düşüşün Bitcoin’in uzun vadeli değerine zarar vermediğini ifade etti. Harz’a göre Bitcoin’in piyasa değeri neredeyse 2 trilyon doları bulmasına karşın, bunun yalnızca %0,3’ü DeFi yani ‘merkeziyetsiz finans’ alanında kullanılmakta. Bu oran, çok büyük bir kısmın sadece cüzdanlarda atıl durumda beklediği ve aslında aktif DeFi piyasası için büyük bir potansiyel oluşturduğu anlamına geliyor. Harz, Bitcoin’i teminat olarak göstererek kredi alma, borç verme veya pasif gelir elde etme gibi yollarla kullanmanın mümkün olduğunu vurguluyor.
ABD’de faiz indirimine yönelik beklentiler, TÜFE verileri sonrası çok fazla değişmezken Japonya Merkez Bankası(BOJ) cephesinde hareketlilik dikkat çekiyor. Japon piyasası, BOJ’un politika faizini mevcut %0,5’ten %0,75’e çıkarma ihtimalini %90 oranında fiyatlamış durumda. Kasım ayına ait Japonya’nın çekirdek Tüketici Fiyat Endeksi’nin yıllık %3 artışla sabit kalması, bankanın mevcut parasal sıkılaştırma adımlarını sürdürebileceğine işaret ediyor.
Diğer yandan, dünya genelindeki merkez bankalarının kararları birbirinden farklı seyrediyor. ABD 10 yıllık tahvil faizinin %4,126 seviyesine gerilemesi, yatırımcıların temkinli duruşunu destekliyor. İngiltere Merkez Bankası(BOE) faiz indirimi kararı alırken, kurulda 5’e 4 gibi çok yakın bir oy farkı yaşandı ve banka, gelecekteki faiz adımları konusunda ‘ihtiyatlı’ davranacağını vurguladı. Bu açıklamayla birlikte yatırımcılar, olası bir ikinci faiz indiriminin Haziran ayına kadar ertelenebileceğini öngördü.
Avrupa Merkez Bankası(ECB) faizi %2’de sabit tutarak sıkılaştırma döngüsünün sona erdiği mesajını verirken, İsveç ve Norveç merkezi bankaları da mevcut faiz oranlarını korudu. Ancak Norveç Merkez Bankası, bir veya iki ek faiz indirimi ihtimaline açık kapı bırakarak dengeyi hassaslaştıran ek bir faktör ortaya koydu.
‘yorum’: Bu gelişmeler, Bitcoin’in fiyat hareketlerinin sadece teknik analizle açıklanamayacağını, makroekonomik göstergelerle derinden bağlantılı olduğunu yeniden ortaya koyuyor. Özellikle faiz kararları, likidite akışı ve kripto özelindeki arz-talep yapısı birlikte değerlendirilmeli. DeFi kullanım oranı gibi veri noktaları ise Bitcoin’in henüz tam anlamıyla finansal potansiyelini gerçekleştirmediğini gösteriyor.
Yorum 0