Back to top
  • 공유 Paylaş
  • 인쇄 Yazdır
  • 글자크기 Yazı tipi Boyutu
URL kopyalandı.

Bitcoin(BTC) ve Ethereum(ETH) için 2026'yı belirleyecek 5 kritik etken

Bitcoin(BTC) ve Ethereum(ETH) için 2026'yı belirleyecek 5 kritik etken / Tokenpost

2025 yılı, Bitcoin(BTC) başta olmak üzere kripto para piyasası için *tarihi* bir yıl olarak kayıtlara geçti. Kripto dostu düzenlemelerin yürürlüğe girmesiyle birlikte, Wall Street’in Bitcoin, Ethereum(ETH) ve Solana(SOL) gibi büyük kripto paraları resmi bir varlık sınıfı olarak tanıması kurumsal sermaye akışını hızlandırdı. Sadece spot Bitcoin ETF’lerine giren para miktarı 57 milyar dolara ulaşırken, toplam ETF net varlık değeri ise 114,8 milyar doları buldu.

2025 yılındaki piyasa yükselişi esas olarak kurumsal yatırımcılar, şirketler ve hükümetlerin kripto paraları daha fazla kullanmaya başlaması ve ETF'lerdeki güçlü girişlerle desteklendi. Ancak yılın son çeyreği itibarıyla bu ivme zayıfladı. Spot Bitcoin ETF’lerine olan talep yavaşladı, bazı dönemlerde ise fonlardan çıkışlar yaşandı. Bitcoin fiyatı yüzde 30 düşerken, Ethereum yüzde 50 oranında değer kaybetti.

Cointelegraph’ın piyasa yöneticisi Ray Salmond, 2025'teki ralliye yön veren dört güçlü anlatı – yapay zeka etkisi, Fed’in faiz indirme beklentisi, stratejik Bitcoin birikimi ve ETF’lere olan talep – 2026’da da geçerliliğini koruyacak mı, yoksa yeni bir hikâye mi gerekli olacağına dikkat çekti. Ona göre, Bitcoin, Ethereum ve Solana gibi varlıklara olan kurumsal ilgi ve ETF’lerin durumu, 2026’da kripto sektörünün genel gidişatını belirleyecek temel faktörler olacak.

Salmond ayrıca, sadece ETF fon akışlarının değil, aynı zamanda yapay zeka(AI) sektöründeki büyümenin ve teknoloji hisselerinin temsil ettiği S&P 500 endeksi(SPX) performansının da kripto piyasasına ciddi etkileri olabileceğini belirtti. 2025 yılında veri merkezleri ve görüntü işleme birimleri (GPU) gibi altyapılara milyarlarca dolarlık yatırım yapıldı ve bu gelişmeler teknoloji hisselerinde hızlı bir yükselişle sonuçlandı. Ancak 2026, bu yatırımların gerçekten kâr getireceği bir yıl olup olmadığını ispatlamak zorunda kalacak.

Nitekim Oracle, Meta ve Nvidia gibi şirketlerin hisse senetleri, 2025’in ikinci yarısında nakit akışıyla ilgili endişeler sebebiyle gerileme yaşadı. Bu durumun, yüksek maliyetli ve yüksek borçlu yapılarıyla bilinen AI ve kuantum bilişim şirketlerine yönelik olumsuz öngörüleri artırdığı görülüyor. Böyle bir görünümün etkisi sadece teknoloji hisseleriyle sınırlı kalmayıp, kripto piyasasına da yayılabilir. Uzmanlar bu dalgalanmanın Dow Jones, S&P 500 ve kripto varlıkları içeren geniş bir finansal alana sıçrayabileceğini düşünüyor.

2026’nın başında piyasaları destekleyebilecek önemli bir olumlu gelişme, ‘Clarity Act’ isimli yasa tasarısının kabul edilme ihtimali. Bu yasa, kripto paraların finansal niteliklerini – yani menkul kıymet mi yoksa emtia mı olduklarını – netleştirerek düzenleyici kurumların yetki alanını belirlemeyi amaçlıyor. Böylece hem şirketlerin hem de bireysel yatırımcıların daha güvenli bir yatırım ortamına erişmeleri bekleniyor. Eğer yasalaşırsa, şu anda Amerika dışına taşınmış olan birçok kripto firmasının geri dönüşünü de teşvik edebilir.

‘Clarity Act’ yasasının kabul edilmesi durumunda, önde gelen altcoinler, merkeziyetsiz finans(DeFi) projeleri ve büyük kripto varlıklar pozitif bir hava yakalayabilir. Düzenleyici çerçevenin netleşmesi birlikte yatırımcı güvenini de artırarak piyasaya *iyimserlik* kazandıracak bir zemin oluşturabilir.

Bir diğer önemli değişken ise Trump yönetiminin atayacağı yeni Fed başkanının para politikalarına nasıl yön vereceği. 2026’nın başlarında Fed’in 100 baz puanlık (yüzde 1) bir faiz indirimi yapabileceği yönünde beklentiler bulunuyor. Böyle bir adım hem geleneksel piyasalarda hem de kripto paralarda *likidite canlanmasını* beraberinde getirebilir.

Ray Salmond, Fed’in faiz indiriminin riskli varlıklar adına olumlu bir sinyal olduğunu kabul ediyor. Ancak gerçek ekonomik verilerin bu iyimserliği destekleyip desteklemeyeceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Özellikle ekonomik durgunluk, tüketici harcamalarının gerilemesi ve işsizliğin artması gibi göstergeler, faiz indirimi kararının piyasalar üzerindeki etkisini azaltabilir. Yani beklentilerin piyasaya önceden fiyatlandığı bir durumda, faiz indiriminin etkisi sınırlı kalabilir.

Bu nedenle 2026 yılı piyasaları bir yandan *iyimserlik*, diğer yandan *belirsizlik* arasında bir denge arayışı içinde olacak gibi görünüyor. Trump yönetiminin ekonomi yaklaşımı, gevşek para politikası ve kripto paralara daha sıcak duruşu, piyasalar için olumlu faktör olarak öne çıkıyor. Buna karşılık AI sektörünün kârlılık ispatı, tüketici güveni ve istihdam verileri gibi makroekonomik göstergeler ise yatırımcıların temkinli durmasını gerektirebilir.

Sonuç olarak, 2026'nın ilk yarısında piyasa eğilimleri bu faktörlerin ne ölçüde birbiriyle etkileşime gireceğine bağlı olacak. Bu dönemde yatırımcılara önerilen, belirli bir anlatıya veya beklentiye aşırı şekilde bağımlı kalmadan, *esnek ve uyumlu* stratejiler geliştirmeleri yönünde.

<Telif hakkı ⓒ TokenPost, yetkisiz çoğaltma ve yeniden dağıtım yasaktır >

Popüler

Diğer ilgili makaleler

Yorum 0

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.

0/1000

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.
1