Donald Trump’ın başkanlığındaki ilk 100 gün, kripto para sektöründe büyük bir dönüşümü beraberinde getirdi. Trump’ın ailesi tarafından başlatılan bir ‘meme’ coin hareketiyle başlayan süreç, Bitcoin(BTC) gibi büyük kripto paraların devlet rezervlerine dahil edilmesinin değerlendirilmesine ve düzenleyici politikaların şekillendirilmesine kadar ilerledi. Bu gelişmeler, kripto para piyasasında *gerçek bir etki* yaratmaya başladı.
Trump’ın yönetimiyle birlikte en doğrudan etkiyi yaratan konulardan biri *başlatılan küresel ticaret savaşı* oldu. Artan ekonomik belirsizlik kripto para fiyatlarında dalgalanmalara yol açtı. Özellikle ithal elektronik ekipman maliyetlerinin yükselmesi, Bitcoin madenciliğini ekonomik açıdan daha az cazip hale getirerek sektör üzerinde *olumsuz baskı* yarattı. Öte yandan, *küresel ölçekte dolar dışı ödeme sistemlerine geçiş* tartışmaları yeniden gündeme geldi ve piyasadaki beklentileri artırdı.
Ancak tüm bu çalkantılara rağmen Trump’ın *kripto dostu duruşu*, sektörde yeni umutlar doğurdu. Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC) ile Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu(CFTC) gibi önemli düzenleyici kurumlara kriptoya olumlu bakan isimlerin atanması, net düzenleyici çerçevelerin çok yakında açıklanabileceği yönündeki beklentileri güçlendirdi. Uzmanlara göre, sektörün uzun süredir talep ettiği *kapsamlı düzenleme reformu* yolda olabilir.
Trump'ın başkanlık görevine resmen başladığı 20 Ocak’ta, ailesine ait yatırım şirketi World Liberty Financial(WLFI), kendi token’ı olan WLFI’nin ikinci halka arzını da aynı gün başlattı. Yüksek taleple karşılanan bu satış sonrası fiyatlarda artış gözlenirken, token’ın henüz *herhangi bir kripto para borsasında listelenmemiş* olması ve *cüzdanlar arası transferinin yapılamaması* nedeniyle gerçek değerleme yapmak için henüz erken olduğu ifade ediliyor. Bu meme coin girişimi, Washington’da kripto endüstrisinin görülmemiş düzeyde siyasi destek kazanmasına yol açsa da, aynı zamanda *etik tartışmaları* da gündeme getirdi.
Aynı gün Trump, düzenleme kurumlarıyla ilgili atamaları da vakit kaybetmeden gerçekleştirdi. SEC Başkanlığı için mali piyasalar kökenli, muhafazakâr görüşleriyle tanınan Paul Atkins’i aday gösterdi. Böylece, kripto karşıtı tutumları nedeniyle sektör tarafından yoğun biçimde eleştirilen Gary Gensler(Gary Gensler)’ın görevden alınması süreci başlatıldı. Atkins’in, 9 Nisan’da Senato onayını alarak 21 Nisan’da göreve başlaması bekleniyor. CFTC Başkanlığına ise daha önce bu kurumda görev yapan ve *kripto savunucusu* olarak bilinen Brian Quintenz getirildi. Bu adımla birlikte Trump yönetimi, kriptoyla dost bir düzenleyici çerçeveye geçiş sürecini hızlandırdı.
Ek olarak Trump, Bilim ve Teknoloji Başkanlık Danışma Kurulu Başkanlığı’na kripto ve yapay zeka yatırımlarıyla tanınan David Sacks’i atadı. Bu atamayla birlikte Beyaz Saray, *kripto teknolojilerine dair bilimsel ve kurumsal destek* sağlayabilecek bir altyapıya da kavuşmuş oldu.
Bu hızlı düzenleyici reform ve yatırım şirketlerinin merkezden destek alarak sektöre giriş yapması, uzmanlara göre Trump yönetimindeki ilk 100 günün *kripto endüstrisi için sadece bir başlangıç* olduğunu gösteriyor. Önümüzdeki aylarda açıklanması beklenen yeni yasalar ve düzenlemelerin piyasaya etkisinin nasıl olacağı merakla beklenirken, şu ana kadar yapılan hamleler kripto paraların Washington'da artık *merkezi bir gündem haline geldiğinin* altını çiziyor.
Yorum 0