Asya’da *stablecoin* kullanımı hızla yaygınlaşıyor ve bu büyümenin ardındaki en önemli nedenlerden biri olarak ‘*blokzincirler arası birlikte çalışabilirlik*’ (interoperability) gösteriliyor. CoinEasy’nin 24’ünde yayımladığı son araştırma raporuna göre, *stablecoin* projeleri bölgesel finansal kapsayıcılık ve dijital ödeme dönüşümüne liderlik ediyor. Ancak uzmanlar, bu yükselişin kalıcı olması için daha sistematik ve *güvenli zincir bağlantı altyapılarına* ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
Rapor, 2024 Şubat’tan 2025 Şubat’a kadarki 12 aylık dönemde *stablecoin* toplam arzının %63 büyüyerek 225 milyar dolara ulaştığını belirtiyor. *Aktif cüzdan* sayısı ise aynı dönemde %53 artarak 30 milyona yükseldi. Aylık işlem hacmi de 2,2 kat artarak yaklaşık 4,1 trilyon dolara tırmandı. Kurumsal işlemler, bu işlemlerin %60’ından fazlasını oluşturarak *stablecoin*’lerin kurumsal finans alanlarında — örneğin döviz riskinden korunma ve sınır ötesi fatura ödemeleri gibi — ciddi biçimde benimsendiğine işaret ediyor.
Buna karşın, *stablecoin* ekosistemi halen büyük ölçüde dolar bazlı. Verilere göre, 2025 Şubat itibarıyla tüm *stablecoin*’lerin %99,7’si ABD doları ile destekleniyor. Ancak son dönemde euro, Birleşik Arap Emirlikleri dirhemi ve Singapur doları gibi yerel para birimleri bazlı *stablecoin*’lerin önem kazandığı görülüyor. MiCA düzenlemeleri kapsamında Avrupa’da euro destekli *stablecoin* piyasası 280 milyon dolara ulaşırken, Ortadoğu’da Tether destekli dirhem *stablecoin*’ler öne çıkıyor.
Asya ülkeleri bu konuda kendi stratejilerini uyguluyor. Singapur, Para Otoritesi(MAS) tarafından belirlenen %100 rezerv zorunluluğuyla XSGD gibi başarılı yerel *stablecoin*’ler geliştirirken, rezerv yönetimini Standard Chartered gibi büyük bankalara devrederek piyasa güvenini artırıyor. Hong Kong ise, dijital merkez bankası parası(CBDC) ile entegre olabilen UDPN altyapısını test ediyor. Güney Kore, Terra olayının ardından temkinli yaklaşımını sürdürse de, USDT ülkedeki kripto işlemlerinin %8,3’ünü oluşturarak bireysel kullanıcılar arasında hızla yayılıyor. Çin ve Hindistan ise sırasıyla dijital yuan(DCEP) ve dijital rupi projeleriyle daha kapalı politikalara odaklanıyor ve özel *stablecoin*’lere mesafeli duruyor.
Raporda dikkat çekilen bir diğer konu da ‘*stablecoin* kullanımı sadece çıkartmakla bitmez’ ifadesiyle özetleniyor. CoinEasy’ye göre, küresel ölçekte 311 adet katman-1 (L1) blokzinciri ve 56 adet katman-2 (L2) çözümün varlığı, *likidite parçalanması* ve *kullanıcı deneyimi karmaşası* gibi zorluklar oluşturuyor. Bu karmaşıklık, 2023-2024 döneminde yaşanan 2,5 milyar dolarlık hack vakalarıyla da kendini gösteriyor.
Bu bağlamda birlikte çalışabilirlik çözümleri giderek önem kazanıyor. LayerZero’nun geliştirdiği OFT (Omnichain Fungible Token) standardı, *Lock & Mint* yapısıyla farklı zincirler arasında likiditeyi etkin taşımayı sağlıyor. Bu yöntem, *Wrapped token* kullanımına bağlı karışıklıkları da azaltarak, daha sade ve geliştirici dostu bir deneyim sunuyor. Şu anda en büyük 20 *stablecoin*’in yarısından fazlası bu altyapıyı kullanıyor. Bunlara örnek olarak USDT0, USDe(Ethena), PayPal PYUSD ve Wyoming eyaletinin piyasaya sürdüğü WYST verilebilir.
Ayrıca, blokzincirler arası geçişi kolaylaştıran özel köprü sistemleri de yaygınlaşıyor. MakerDAO’nun Teleport ve Frax’in Frax Ferry çözümleri sayesinde zincirler arası işlemler bağımsız yollarla gerçekleşebiliyor. Ondo ve Tether ise doğrulayıcı ağı oluşturmak için Axelar ve Google Cloud ile iş birliği yaparak *merkeziyetsiz doğrulama ağları* oluşturuyor. Ancak olumsuz taraflar da var: 2024 itibarıyla *stablecoin* işlemlerinin %63’ü yasadışı faaliyetlere bağlanmış durumda ve bu, takas gözetimi ve düzenleyici uyumluluk araçlarının ne kadar kritik olduğunu ortaya koyuyor.
Yine de raporda, Asya’nın bu birlikte çalışabilirlik meydan okumasına liderlik edebilecek potansiyeli olduğu vurgulanıyor. Güneydoğu Asya’da Uber’i geride bırakan Grab gibi başarılı örnekler, teknolojik yeterlilik sağlandığında bölgenin hızlı kabul kabiliyeti olduğunu kanıtlıyor. CoinEasy son olarak, *stablecoin* projelerinin odak noktasının artık yalnızca ihraçtan çıkıp gerçek hayatta kullanıma yönelmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca uyumlu kurallar, ileri teknoloji platformları ve kurumlar arası eksiksiz işbirliğinin, bu finansal aracın kitlesel benimsenmesini sağlayacak üç temel sütun olacağını ifade ediyor.
CoinEasy raporu şu ifadeyle sonuçlanıyor: "*Stablecoin*, itibari para biriminin geleceği ve birlikte çalışabilirlik de bu geleceğin temel yapı taşı." Asya’nın hem teknolojik standartları hem de pratik uygulamayı eş zamanlı yönlendirebilmesi durumunda, *küresel stablecoin lideri* olarak ön plana çıkacağı öngörülüyor.
Yorum 0