Blokzincir tabanlı ödeme sistemlerinin küresel ödeme altyapısının ‘ana taşıyıcısı’ haline geldiği günümüzde, bu teknolojinin 2025 yılına kadar yıllık toplam işlem hacmini 3 trilyon dolara (yaklaşık 4.170 trilyon Kore wonu) çıkaracağı öngörülüyor. 24’ünde CoinLaw adlı fintech analiz şirketi tarafından paylaşılan rapora göre, blokzincire dayalı uluslararası para transferleri son 10 yılda yıllık ortalama %45 büyüme göstererek geleneksel finans sistemlerinde köklü değişimlerin kapısını araladı.
Raporda, blokzincirin klasik ödeme kanallarına göre işlem ücretlerini ‘%70 ila %80 oranında düşürdüğü’ ve işlem hızını ortalama ‘3 ila 10 saniye’ aralığına kadar indirdiği belirtildi. Buna karşılık, geleneksel finans ağlarında bu tür sınır ötesi ödemelerin ‘2 ila 5 gün’ sürebildiği ifade edildi. Örnek olarak, RippleNet’in her ay 15 milyar dolar (yaklaşık 20,8 trilyon Kore wonu) değerinde uluslararası ödemeyi anlık olarak işlediği kaydedildi.
Ayrıca dünya genelinde 120’den fazla ülkenin kendi Merkez Bankası Dijital Parası (CBDC) üzerinde çalıştığı, bu sayede sınır ötesi ödeme verimliliğinin artırıldığı vurgulandı. Özellikle Afrika'da düşük maliyetli para transferine olan ilginin artmasıyla ‘blokzincir benimseme oranı %60’ın üzerine çıktı’ ve bu oran ortalamanın oldukça üstünde seyrediyor. Bu durum, gelişmekte olan ülkelere özgü ‘nakit akışı sorunlarını’ fintech çözümleriyle aşma sürecinin hızlandığına işaret ediyor.
CoinLaw, ayrıca ABD’deki ticari bankaların %85’inin blokzincir tabanlı ödeme sistemlerini ya pilot olarak denediğini ya da tamamen entegre ettiğini açıkladı. Bunun yanı sıra Asya-Pasifik bölgesindeki bankaların %60’ı halihazırda blokzinciri aktif biçimde kullanıyor. Kuzey Amerika’da bu oran %55 iken, Avrupa’da %50 seviyelerine ulaştı ve her iki bölge de teknolojiyi ‘hızla yakalıyor’.
Ödeme teknolojilerinin iki dev ismi Visa(V) ve Mastercard(MA) ise aralarındaki stratejik iş birlikleri sayesinde yıl boyunca blokzincir bağlantılı işlemlerde 5 milyar doları (yaklaşık 6,95 trilyon Kore wonu) aştı. Sigorta şirketleri de blokzinciri ‘hasar tazmin işlemlerinin hızını iyileştirmek’ için aktif biçimde entegre ederken, bu sektörün blokzincir kullanım oranı 2022'deki %18 seviyesinden bu yıl %35’e kadar yükseldi.
Finans kuruluşları, ayrıca işlem aracılarını kaldırarak veya dolandırıcılık risklerini azaltarak toplam operasyon maliyetlerinin %35’ini kısmayı başardı. Önceden ‘ortalama 10 dakikadan uzun’ sürede tamamlanan işlemlerin artık ‘10 dakika altına’ inmesi, gerçek zamanlı finans ağlarına geçişin hızlandığını gösteriyor.
Öte yandan, yüksek enflasyonun yaşandığı ülkelerde dijital varlıkların benimsenmesinde keskin bir artış söz konusu. Bitcoin(BTC)’i resmi para birimi olarak kabul eden El Salvador’da nüfusun %35’i aktif olarak kripto cüzdan kullanıyor. Afrika genelinde ise Nijerya, kıtanın P2P kripto para işlem hacminin %45’ini tek başına oluşturuyor. Arjantin ve Türkiye gibi yüksek kur dalgalanması yaşayan ülkelerde de kripto para kullanımının bu yıl yaklaşık ’%60 oranında arttığı’ ifade ediliyor.
CoinLaw’un raporu, blokzinciri sadece bir teknoloji değil, aynı zamanda ‘küresel ödeme altyapısının merkezine yerleşen’ bir dönüşüm unsuru olarak tanımlıyor. Blokzincirin sunduğu ‘ölçeklenebilirlik’ ve ‘verimlilik’ sayesinde önümüzdeki yıllarda finans sektöründe daha köklü değişimlerin yaşanması bekleniyor.
Yorum 0