Bitcoin(BTC) yükseldi ama umutlar sönük: Piyasa sessiz, yatırımcı çekimser

Bitcoin(BTC) kısa süreliğine 99.000 dolar seviyesinin altına düşse de, yeniden 107.000 dolara yükselerek yatırımcılarda yeniden bir *umut* ışığı yarattı. Ancak genel piyasa havası, önceki yılların yükseliş döngülerinden oldukça farklı. FOMO (kaçırma korkusu) rüzgarları esmiyor, bireysel yatırımcılar ortalıkta görünmüyor. Aksine, geride sadece kurumsal fonlar, büyük yatırımcılar ve profesyonel trader'ların *sessiz ama kontrollü* hareketleri kaldı. On-chain (zincir üstü) veriler de alışılmadık şekilde sakin.

Bu *durağanlık*, sadece fiyatların teknik bir sıçramasından kaynaklanmıyor; tersine, mevcut ekonomik belirsizlik atmosferinin derin bir yansıması olarak görülüyor. ABD ekonomisi büyümede yavaşlama ve kalıcı hale gelen enflasyonla birlikte giderek *durgunluk içinde enflasyon (stagflation)* senaryosuna yaklaşıyor. ABD Merkez Bankası(Fed), enflasyonu bastırma ve toparlanmayı destekleme arasında sıkışmış durumda. İlginçtir ki, bu belirsizlik ortamı bazı analizlere göre Bitcoin için *olumlu* bir zemin oluşturabilir. Ancak bu piyasada yaşanan toparlanmanın *inanç temelli* değil, *mali göstergeler* üzerinde yükseliyor olması, kalıcılığı konusunda soru işaretlerini artırıyor.

Fed Başkanı Jerome Powell, son Kongre sunumunda ‘stagflation’ ifadesini doğrudan kullanmaktan kaçınsa da, açıklamalarının satır aralarında bu endişe *açıkça* hissedildi. Powell, Başkan Trump'ın mevcut gümrük politikalarının kalıcı enflasyona yol açıp açmayacağının daha net verilerle görülebileceğini belirterek, “şimdilik beklemeye hazır olduklarını” söyledi. Aynı gün açıklanan ekonomik veriler ise tabloyu netleştiriyor: yavaş büyüme, yükselen işsizlik, kalıcı fiyat artışı – hepsi tam anlamıyla bir stagflation ortamını tarif ediyor.

17 Haziran’da Fed, 2025 ABD büyüme tahminini yüzde 1,7’den 1,4’e düşürdü. Aynı dönemde enflasyon beklentisi yüzde 2,7’den 3’e yükseltilirken, işsizlik oranı da hafifçe artarak yüzde 4,5’e çıktı. Finansal kuruluşların açıkladığı özel göstergeler de aynı yönde sinyaller veriyor. Örneğin, Haziran S&P Global PMI öncü verisi 52,8 olarak açıklanarak geçen ayki 53’lük seviyenin gerisine düştü; ihracat geriliyor, stoklar artıyor, tüketici harcamaları ise zayıf.

Buna ek olarak, ABD Ticaret Bakanlığı da 1. çeyrek reel GSYH büyümesini -%0,3’ten -%0,5’e revize etti. Kişisel tüketim harcamaları büyümesi ise 2020'den bu yana en düşük seviye olan yüzde 0,5’e düştü. Çekirdek enflasyon oranı ise yüzde 3,8’e çıkarak artış sinyalleri verdi. Dış ticaret şartlarında da bozulma dikkat çekiyor. Başkan Trump’ın uyguladığı 90 günlük gümrük muafiyeti süresi sadece 12 gün kalmış durumda. 9 Temmuz itibarıyla Avrupa Birliği’ne uygulanacak karşılıklı tarifeler yüzde 50’ye kadar çıkabilecek ve küresel ticaret genelinde yüzde 10’luk bir temel gümrük vergisi devreye girecek.

Çin ile olan ticaret görüşmeleri ise, 14 Mayıs’taki geçici uzlaşıya rağmen halen kritik bir noktada duruyor. 90 günlük uzatma süresinin ardından, 12 Ağustos’a kadar herhangi bir yeni anlaşma sağlanamazsa, yeni bir diplomatik gerilimin doğması kuvvetle muhtemel. Özellikle nadir toprak elementleri ve teknoloji ürünlerine yönelik kısıtlamalar konusunda kısa vadeli kazanımlar yaşansa da, köklü uzlaşmadan söz etmek şimdilik zor görünüyor.

Ortadoğu'daki İsrail-İran gerginliği bir süreliğine gündemden düşmüş olsa da, küresel baskı artık yeniden ABD kaynaklı *ticaret savaşı* yönünden artmaya başladı. İşte bu zemin, *değer saklama özelliği* bulunan Bitcoin gibi dijital varlıklara olan ilgiyi artırıyor. Ancak bu yükselişte kritik olan bir unsurun eksik olduğu görülüyor.

Bitcoin’in on-chain verilerine göre, bu yükseliş dalgası *yatırımcı inancıyla* değil, *sayısal verilerle* besleniyor. Blockchain analiz şirketi CryptoQuant’ın açıklamasına göre, haziran ayı itibarıyla Binance’e gelen ortalama aylık Bitcoin miktarı sadece 5.700 BTC seviyesinde. Bu rakam, 2022 yılındaki ayı piyasası sırasında gözlenen seviyelerin bile altında. Önceki boğa döngülerinde bu tür fiyat artışlarında bireysel yatırımcıların katılımı artarken, şimdilerde ise piyasa tam anlamıyla *sessizliğe gömülmüş* durumda.

Sonuç olarak, piyasa hareket ediyor ama yatırımcı güveni henüz dönmüş değil. Bazı analistlere göre bir sonraki güçlü ralli, yatırımcı güveninin yeniden inşa edileceği ve piyasalara dönüş yapacakları 2025 sonbaharında başlayabilir.