FTX alacaklılarının verilerini sızdıran Kroll’a toplu dava açıldı

Kripto para sektöründeki iflas etmiş şirketlerin alacaklı bilgilerini sızdırarak kullanıcıları siber saldırılara açık hâle getiren danışmanlık firması Kroll, *toplu dava* ile karşı karşıya kaldı. Dava, FTX müşterisi Jacob Repko ve diğer kripto para alacaklıları adına açıldı. Davacılar, Kroll’un *ihmalkâr veri yönetimi* nedeniyle sürekli *oltalama saldırılarına* maruz kaldıklarını ve bu saldırıların *doğrudan maddi kayıplara* yol açtığını ileri sürüyor.

Amerika Birleşik Devletleri’nde bir bölge mahkemesine sunulan davada, Kroll’un sadece e-posta üzerine kurulu iletişim yönteminin zafiyet oluşturduğu vurgulandı. FTX, BlockFi ve Genesis gibi iflas sürecindeki kripto şirketlerinin alacaklı bilgilerini işleyen şirket, geçtiğimiz yıl ağustos ayında bir *siber saldırıya* maruz kalmıştı. Bu saldırı sonucu kullanıcıların ad, e-posta adresi ve ikamet bilgileri gibi *kişisel verileri dışarı sızdırılmış*, güvenlik endişeleri gündeme gelmişti.

Davacı taraf, Kroll’un bu ihlalle ilgili bilgi vermede yetersiz kaldığını ve hasar gören veri doğrulama süreçlerinin, alacakların geç ödenmesi ya da doğrudan *maddi zararlara* yol açtığını savunuyor. Ayrıca davada yalnızca tazminat talebiyle yetinilmeyerek, iletişim protokollerinin iyileştirilmesi ve daha güvenli kimlik doğrulama sistemlerinin kurulması da isteniyor.

Konuya ilişkin açıklama yapan önde gelen FTX alacaklısı Sunil Kavuri, X (eski adıyla Twitter) platformunda yaptığı paylaşımda günlük olarak birçok *oltalama e-postası* aldığını, hatta bazılarında *gerçek isminin açıkça kullanıldığını* belirtti. Kavuri, 14-17 Ağustos arasında bir kerede birden fazla saldırı mesajı aldığını gösteren ekran görüntülerini paylaşarak, tehdidin hâlen sürdüğünü dile getirdi.

Olay, büyük danışmanlık firmalarının kripto sektörü alacaklılarına ait bilgileri yönetirken *ne kadar yetersiz güvenlik önlemleriyle çalışabildiğini* gözler önüne serdi. Kripto para ekosisteminde, özellikle hassas müşteri verilerini işleyen firmaların *sistem güvenliği ve iletişimdeki güvenilirliklerini* hızla artırmaları gerektiği yönündeki çağrılar artıyor.