2025 yılı itibarıyla dijital varlık piyasasında yatırım paradigması köklü bir dönüşüm yaşıyor. CertiK Research’ün analizine göre, dijital varlık hazinesi(DAT) şirketlerinin değerlemesi artık sadece ne kadar kripto para tuttuklarına göre değil; ‘güvenlik’, ‘iç kontrol’, ‘sermaye stratejisi’ ve ‘uyum kabiliyeti’ gibi unsurlarla daha da belirginleşiyor. Artan rekabet ve düzenleyici baskılar nedeniyle, geçmişte öne çıkan ‘yenilik primleri’ hızla ortadan kalkarken, halka açık DAT şirketlerinin gelecekteki başarısı büyük ölçüde operasyonel dayanıklılık ve sistemsel güvenliğe bağlı hale geliyor.
Günümüzde DAT şirketleri, Bitcoin(BTC), Ethereum(ETH) ve Solana(SOL) gibi kripto paraları bilançosuna dahil eden ve bunları ana varlık olarak gösteren borsa şirketlerini ifade ediyor. Bu firmalar, hem bireysel hem de kurumsal yatırımcılar için dolaylı kripto maruziyet imkânı sağladıkları için, bir tür ‘düzenleme dışı yatırım aracı’ ve ‘yüksek beta yatırım’ olanağı sunuyor. Ancak CertiK Research’e göre, bu şirketlerin uzun vadeli değerlenmesi artık ‘neyi tuttukları’ değil, ‘nasıl tuttuklarına’ bağlı. Güvenilir saklama çözümleri, sağlam iç denetim yapıları, zincir üzerindeki risk maruziyetleri, etkin sermaye yapılandırmaları ve regülasyonlara bağlılık burada belirleyici başlıklar arasında yer alıyor.
Rapora göre, Strategy Inc.(MSTR), Skynet güvenlik endeksinden 91,8 puan alarak ilk sıraya yerleşti. Şirketin Coinbase Custody üzerinden sağladığı çoklu imza cüzdan hizmeti yüksek güvenlikle öne çıkarken, yıllık olarak yapılan SOC 2 denetimleri sayesinde iç güvenlik süreçlerini sistemli biçimde sürdürüyor. Ayrıca ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu(SEC) raporlama standartlarına eksiksiz uyum sağlaması, yatırımcı nezdindeki güveni artırıyor. MARA Holdings ve Metaplanet Inc. gibi şirketler de benzer güçlü iç kontrol yapıları ve farklı saklama kurumlarıyla çalışmaları sayesinde üst sıralarda yer aldı.
Buna karşın, SharpLink Gaming(SBET) ve Forward Industries(FORD) gibi staking ve merkezsiz finans(DeFi) faaliyetlerinde aktif olan firmalar, zincir üzerindeki riskler nedeniyle düşük puan aldı. SharpLink'in Ethereum(ETH) varlıklarının %99’unu stake etmesi, akıllı sözleşme riski nedeniyle özellikle olumsuz değerlendirildi. Skynet çerçevesi, değerlemede ‘varlık güvenliğini’, ‘varlık getirisine’ göre ön planda tutuyor. Bu nedenle yüksek gelir potansiyeli bazı durumlarda olumsuz puanlara da yol açabiliyor.
DAT sektöründeki büyümeyle birlikte birçok yeni şirketin piyasaya girmesi kolaylaşsa da, yatırımcıların endişe duyduğu noktalardan biri PIPE türü(özel yerleştirme) sermaye artırımlarına olan aşırı bağımlılık. Kindly MD örneğinde olduğu gibi, halka arz sonrasında yüzde 97’ye varan değer kayıplarının görülmesi, bu yönteme yönelik güven kaybını körüklüyor. CertiK, bu nedenle ATM(market fiyatı üzerinden halka arz) mekanizmasının daha sürdürülebilir bir finansman yöntemi olduğunu savunuyor.
Düzenleyici ortam da DAT stratejilerinin yönünü doğrudan etkiliyor. ABD SEC ve FINRA, 200’den fazla şirketi içeren ortak soruşturma başlattı. Bu soruşturmalarda 10b-5 kuralı ve Adil Açıklama(Reg FD) Yönetmeliği ihlali üzerinde duruluyor. İşlem öncesinde gerçekleşen olağandışı fiyat hareketleri; içeriden bilgi ticareti ve eksik bilgi açıklamaları riskini gündeme getiriyor. Avrupa tarafındaysa MiCA düzenlemesi yürürlüğe girerek dijital varlık hizmet sağlayıcılarını kapsayan yasal altyapı oluşturulmuş durumda. ABD’de ise CLARITY yasası dijital varlıkların tanımına açıklık getirirken, GENIUS yasası stabilcoin’lerin düzenlenmesini hedefliyor.
CertiK, bu ortamda DAT performans analizini daha objektif hâle getirmek için Skynet adlı ölçüm çerçevesini devreye aldı. Bu sistem; ‘saklama ve üçüncü taraf denetimi’ %30, ‘iç kontrol ve operasyonel güvenlik’ %25, ‘zincir üstü risk maruziyeti’ %20, ‘sermaye stratejisi esnekliği’ %15 ve ‘düzenleme ve raporlamaya yanıt’ %10 olmak üzere beş ana başlık üzerinden puanlama yapıyor. Coinbase Custody, Fidelity Digital Assets ve BitGo gibi kurumsal saklama hizmeti sunan firmalarla çalışan şirketler yüksek puanlar alırken, kendi kendini saklayan ya da üçüncü taraf olarak onaylı olmayanları tercih eden şirketler daha düşük puanlara sahip oldu.
İlginç bir başka gelişme ise DAT modelinin evrildiği yön. Yalnızca tek bir kripto para tutan monolitik yapıdan, çoklu varlık tutan ve geleneksel sektörlerle entegre çalışan melez modellere geçildiği görülüyor. Özellikle biyoteknoloji ve genetik alanındaki şirketler, temel faaliyetten elde ettikleri geliri dijital varlıklara yatırarak portföylerini çeşitlendiriyor. Bununla birlikte, Solana(SOL), Avalanche(AVAX), Toncoin(TON) ve Sui(SUI) gibi yüksek riskli altcoin’lerle portföyünü oluşturan şirketler, getiriyi artırma yönünde hamleler yapsa da, regülasyon ve saklama süreçlerinde hâlâ düşük güvenlik profiline sahip.
DAT piyasasında dikkat çeken bir diğer yenilik ise yapay zekâ(AI) tabanlı uyum sistemlerinin yükselişi. Kara para aklamayı önleme ve yasa dışı finans hareketlerini izleme gibi başlıklarda AI çözümlerine geçilmesiyle birlikte, bu sistemler DAT şirketleri açısından önemli bir rekabet avantajına dönüşüyor. CertiK, AI’ı ‘düzenleyici baskının çarpan etkisi’ olarak tanımlıyor ve bu teknolojinin gelecekte DAT şirketlerinin piyasadaki değeri ve hayatta kalmasını belirleyecek ana faktörlerden biri olacağını vurguluyor.
Sonuç olarak DAT piyasası artık ‘yenilik’ yerine ‘normlara bağlılık’ prensibiyle şekilleniyor. Dayanıklı güvenlik sistemleri, regülasyon uyumunun kurumsallaşması, sermaye esnekliği, zincir üzerindeki risklerin yaygınlaştırılması ve şeffaf raporlama yaklaşımı olan şirketler, uzun vadede ayakta kalabilecek gibi görünüyor. Şirketlerin piyasa değerinin özsermayeye oranla primli seyretmesinin temel sebebi, ‘güvenilir operasyonel strateji’. Bu da DAT yatırımlarında artık kısa vadeli teknoloji faktörlerinden ziyade, uzun vadeli yapısal istikrar kriterlerinin belirleyici olacağına işaret ediyor.
Yorum 0