Bitcoin(BTC) madencileri sıkıştı: Kâr marjı yüzde 5’in altına indi

Bitcoin(BTC), 26 Kasım’da (yerel saatle) gün içinde bir ara 91.950 dolara kadar yükselerek yaklaşık 1,3461 milyon TL seviyesini gördü. Bu keskin yükselişin ardından uzmanlar, piyasada önemli bir ‘dönüm noktası’ oluştuğunu dile getiriyor. Ancak şu anda Bitcoin her ne kadar ortalama *madencilik maliyetinin* üzerinde işlem görse de, kar marjı giderek daralıyor ve bu durum madenciler üzerinde ciddi bir ‘baskı’ oluşturuyor.

Kripto para analiz şirketi Capriole Investments’a göre, Bitcoin’in ortalama madencilik maliyeti 83.873 dolar civarında. Ancak yalnızca elektrik tüketimine dayanan *gerçek enerji maliyeti* 67.099 dolar seviyelerinde kalıyor. Bitcoin madencilerinin coin satışından elde edebildiği ortalama fiyat ise 87.979 dolar. Yani sektör şu an itibarıyla yalnızca yüzde 4,9 oranında oldukça ‘sınırlı’ bir kar marjı ile çalışıyor.

Bu düşen kar oranlarının nedeni ise basit: Ağa bağlı madencilik gücü yani *hashrate* artarken, birim başına gelir anlamına gelen *hash fiyatı* geriliyor. Sabit maliyetlerin yüksek olduğu bu yapıda, daha “verimsiz” madencilerin piyasadan çıkması giderek daha olası hale geliyor. Tarihsel verilere göre ise bu tür gelişmeler, piyasadaki kısa vadeli satış baskısını hafifleten ve uzun vadeli yükseliş öncesi doğal bir *düzeltme süreci* olarak işlev görebiliyor.

Öte yandan, *Dinamik NVT (Network Value to Transactions)* göstergesi son günlerde daha önceki dip sinyallerini verdiği alt banda kadar indi. Bu durum kısa vadede son bir düzeltme daha olabileceğini işaret etse de, genel olarak piyasada bir taban oluştuğuna dair önemli bir sinyal olarak kabul ediliyor. Analist yorumlarına göre; şu anda *korkuya dayalı satışlar* ile *uzun vadeli yatırımcı alımları* arasında hassas bir denge oluşmuş durumda.

Sektörde genel kanı, bu kâr marjı baskısının, daha az verimli madencilerin sistem dışına itileceği ve bu sürecin görünenin aksine uzun vadede bir tür *destek seviyesi* gibi çalışacağı yönünde. Bu da önümüzdeki yükselişler için ‘sessiz ama stratejik’ bir zemin hazırlanıyor olabileceğini düşündürüyor.