Bitcoin(BTC) 120 bin dolar sınırında dengede: Boğa mı geliyor?

Bitcoin(BTC), 22’si itibarıyla kısa vadeli bir yükseliş eğilimi sergileyerek direnç seviyesini aşmaya çalışıyor. Ancak orta-uzun vadeli görünümde fiyata yön verecek net bir eğilim oluşmuş değil. Bu noktada alım ve satım baskısı dengede kalmaya devam ederken, yatırımcıların kararsızlığı piyasaya yansıyor.

Bitcoin şu anda önceki güne kıyasla %0,36 düşüşle yaklaşık 119.122 dolar (yaklaşık 1 milyar 655 milyon TL) seviyesinden işlem görüyor. Saatlik grafikte, Bitcoin’in yerel direnç seviyesini yeniden kırmaya yönelik bir hamle içinde olduğu görülüyor. Eğer yükseliş ivmesi yeterli olursa, fiyatın 120.000 ila 121.000 dolar (yaklaşık 1 milyar 668 milyon ila 1 milyar 681 milyon TL) seviyelerine kadar test gerçekleştirmesi mümkün. Bu durum, kısa vadede ‘boğa piyasası’ dinamiklerinin halen etkili olduğunu gösteriyor.

Ancak günlük periyottan bakıldığında tablo biraz daha temkinli bir görüntü çiziyor. Bitcoin, şu anda 115.226 dolar (yaklaşık 1 milyar 608 milyon TL) destek seviyesi ile 123.236 dolar (yaklaşık 1 milyar 713 milyon TL) direnç seviyesi arasında geniş bir ‘konsolidasyon’ aralığında hareket ediyor. Alıcılar ile satıcılar arasında belirgin bir üstünlük olmadığı için fiyat, yatay bir seyir izlemeye devam ediyor.

Orta vadede ise henüz belirleyici bir kırılma yaşanmadı. Kritik eşik olarak 119.482 dolar (yaklaşık 1 milyar 662 milyon TL) seviyesi öne çıkıyor. Eğer bu seviyenin üzerinde günlük kapanış gerçekleşirse, yeni bir ‘tüm zamanların en yüksek seviyesi’ hedeflenebilir. Ancak bu direnç geçilemezse, mevcut ‘duraksama süreci’nin uzaması ihtimali daha yüksek görülüyor.

Son dönemde kripto para piyasasında göreceli bir istikrar hakim gibi görünse de, ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz politikası, yaklaşan ABD seçimleri ve Trump’ın yeniden seçilmesi halinde izleyeceği ekonomi politikaları gibi unsurlar ‘belirsizlik’ kaynağı olmayı sürdürüyor. Özellikle büyük yatırımcıların hareketlerinin, bu tür hassas seviyelerde piyasa yönelimini belirleyeceği öngörülüyor. Bu nedenle, yalnızca kısa vadeli teknik göstergelerle değil, aynı zamanda ‘makroekonomik faktörleri’ de kapsayan senaryo analizleriyle strateji oluşturulması gerektiği vurgulanıyor.