Bitcoin(BTC) 11.800 dolar seviyesini aşarak yeniden yükselişe geçmeyi başardı. Ancak piyasa uzmanlarına göre, fiyatların buradan sonraki yönünü belirleyecek asıl etken *ETF kaynaklı para girişleri* değil; **Asya ile ABD arasındaki likidite rekabeti** olacak. Son on-chain veriler, bu iki bölgeden gelen fon akışlarının kısa vadeli fiyat hareketleri üzerinde ne kadar güçlü etkiler yarattığını açık biçimde gösteriyor.
CryptoQuant’in yayınladığı son rapora göre, Asya piyasası genellikle *Bitcoin’deki ilk yükseliş kıvılcımını* tetikleyen agresif işlemleri gerçekleştirirken; ABD tarafı ise bu yükselişi *uzun soluklu bir ralliyi* dönüştürüp dönüştürmeyeceğine karar veren bölge konumunda. Özellikle Coinbase borsasındaki net çıkışlar, ABD’li kurumsal yatırımcıların alım yaptığına işaret eden bir sinyal olarak yorumlanıyor. Bunu destekleyen *Coinbase Premium İndeksi (CPI)* ise, Binance üzerindeki USDT fiyatı ile Coinbase üzerindeki USD işlem fiyatı arasındaki farkı ölçerek güçlü ABD talebinin varlığını gösteriyor. CPI pozitif değerlerde seyrettiğinde, geçmişte sürdürülebilir rallilerle doğrudan ilişkili olduğu görülmüştü.
Öte yandan, Asya’dan gelen yatırım talebi ise Binance üzerindeki net girişlerle izleniyor. Borsaya yoğun giriş, satış baskısını artırırken; tersine çıkış ise *düşen fiyatlarda alış isteğinin* güçlendiğini gösteriyor. Bunun yanında Güney Kore merkezli *Kimchi Premium İndeksi (KPI)* de önemli bir belirleyici olarak kullanılıyor. Şu anda KPI, nötr seviyesinde. Ancak yüzde 5’in üzerine keskin şekilde çıkarsa bu durum ‘aşırı spekülatif ısınma’ sinyali olarak değerlendiriliyor. Tüm bu metrikler, Bitcoin fiyatlarının tek bir nedene bağlı kalmadan; aksine **bölgesel güçler arasındaki dengeye göre şekillendiğini** ortaya koyuyor.
İlginç olan ise ABD’li kurumsal talep ile Asya’daki bireysel yatırım ateşi aynı anda güç kazandığında, Bitcoin rallisinin **küresel çapta bir sıçramaya** dönüşme ihtimalinin oldukça yüksek olması. Buna karşılık iki bölge arasında hakimiyet değişimi yaşandığında ise hızlı fiyat dalgalanmaları ve **yoğun kısa vadeli volatilite** kaçınılmaz hale geliyor.
Bu piyasa yapısı, “balina” olarak bilinen büyük cüzdanlardan ziyade, **bölgesel likidite transferlerinin fiyatları yönlendirdiği gerçeğini** net biçimde gözler önüne seriyor. CryptoQuant’e göre bu yıl 4. çeyreğe girerken, Bitcoin’in gelecekteki hareketlerini belirleyecek asıl katalizör; ABD’den gelen CPI yükselişi ve Asya pazarının alım yönlü ek kapasitesi olacak.
Bununla birlikte, genel yatırım psikolojisinin henüz ‘coşku’ seviyesine ulaşmadığı dikkat çekiyor. *NUPL(Net Gerçekleşmemiş Kâr/Zarar)* göstergesi şu anda 0,52 seviyesinde ve bu da piyasada ‘güven ve iyimserlik’ döneminin sürdüğünü işaret ediyor. Genellikle bu gösterge 0,7 ile 0,8 seviyelerine yaklaştığında, Bitcoin piyasası *zamanlama açısından zirveye* yaklaşmış sayılıyor. Daha önce 2013, 2017 ve 2021’de yaşanan boğa sezonlarının tepe noktaları da bu aralıkta gerçekleşmişti.
Uzmanlar ise, *kısa vadeli kâr satışlarının* fiyat üzerinde sınırlı düzeltmelere yol açabileceğini söylüyor. Ancak orta vadede hâlâ yükseliş potansiyelinin güçlü olduğunu vurguluyorlar. Tarihsel örüntüler tekrar ederse, Bitcoin’in önümüzdeki dönemde 120.000 ila 150.000 dolar (yaklaşık 1 milyon 668 bin ~ 2 milyon 85 bin ₺) bandına ulaşabileceği beklentisi de gündemde.
Sonuç olarak Bitcoin piyasasının yönü, belirli bir ETF’nin onaylanmasından ziyade; **bölgesel fon akışlarının hizalanma durumuna** bağlı olarak şekillenecek gibi görünüyor. Bu süreçte yatırımcıların CPI, KPI ve NUPL gibi *temel göstergeleri dikkatle izlemeleri* büyük önem taşıyor.
Yorum 0