Back to top
  • 공유 Paylaş
  • 인쇄 Yazdır
  • 글자크기 Yazı tipi Boyutu
URL kopyalandı.

Kripto işlemlerde şeffaflık şart: Vergi otoriteleri küresel takibe geçti

Kripto işlemlerde şeffaflık şart: Vergi otoriteleri küresel takibe geçti / Tokenpost

Kripto paralar, merkeziyetsiz bir finans ekosistemini temsil etmesine rağmen, başlıca ülkelerin vergi otoriteleri tarafından *“vergilendirilebilir spekülatif varlık”* olarak sınıflandırılıyor. ABD Gelir İdaresi(IRS), İngiltere Gelir ve Gümrük İdaresi(HMRC), Avustralya Vergi Dairesi(ATO) gibi birçok ülkenin kurumu, kripto para alım-satımı, takas işlemleri, staking kazançları gibi tüm faaliyetleri yakından izleyerek beyana tabi tutuyor. Bu işlemlerin bildirimi yapılmazsa, ciddi yaptırımlarla karşılaşmak mümkün.

Bu kapsamda, uluslararası iş birlikleri de hız kazanmış durumda. Başlıca devletler, Uluslararası Mali Eylem Görev Gücü(FATF) ve Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü(OECD) tarafından geliştirilen *“Kripto Varlık Raporlama Çerçevesi (CARF)”* gibi mekanizmalar üzerinden uluslararası veri paylaşımı sağlıyor. Sınır ötesi işlemler ve hatta Monero(XMR) gibi *gizlilik odaklı kripto paralar* bile izlenebiliyor. Chainalysis ve Elliptic gibi blokzincir analiz şirketleri, cüzdan adreslerini gerçek kimliklerle eşleştirmeyi amaçlayan güçlü analiz teknolojileri geliştiriyor ve karmaşık DeFi ya da çoklu ağlar arası (cross-chain) işlemleri bile analiz kapsamına alıyor.

Ancak hala birçok yatırımcı, kripto paraları bir çeşit *vergi cenneti* gibi görmeye devam ediyor. Özellikle *KYC doğrulaması yapmayan borsalar* veya kişisel cüzdanlar kullanıldığında izlenmenin zor olacağına dair algı oldukça yaygın. Ayrıca kripto varlıkların elde tutulmasının (hodl) vergilendirilmediği doğru olsa da, satış ya da başka bir varlık ile değişimi durumunda oluşan kazançlara vergi yükümlülüğü doğduğunun farkında olunmaması ciddi sorunlara yol açabiliyor.

Bu nedenle kripto işlemlerde *doğru ve eksiksiz kayıt tutmak* her geçen gün daha kritik hale geliyor. İşlem zamanını, miktarı ve işlem sırasındaki piyasa fiyatını detaylı şekilde kaydetmek, yıl sonunda yapılacak beyanlarda hata riskini azaltıyor. Ayrıca bu bilgiler, muhtemel bir vergi incelemesinde yatırımcının lehine güçlü bir savunma aracı olarak kullanılabiliyor. Stake gelirleri ya da airdrop gibi kazançların da elde edildikleri tarihteki piyasa değeri üzerinden beyan edilmesi, doğru vergi hesaplaması için şart.

Öte yandan birçok ülkenin mali otoritesi, kripto para borsalarından doğrudan kullanıcı verisi toplamaya başladı. ABD’de örneğin, yeni ‘1099-DA’ formu ile bireysel işlemler detaylı şekilde kayıt altına alınıyor. Merkeziyetsiz finans platformları, mixer’lar ya da ağlar arası köprüler de dahil olmak üzere tüm hareketler blokzincir üzerinde iz bırakıyor ve böylece *para akışları detaylı şekilde takip edilebilir* hale geliyor.

Trump başta olmak üzere bazı siyasetçiler, kripto sektörüne yönelik vergi kurallarının gevşetilmesi gerektiğini savunuyor ya da belirli işlemlerin vergiden muaf tutulmasını öneriyor. Ancak buna rağmen küresel düzlemdeki düzenleme standartlarının birleştiği açık ve bu eğilimin kısa vadede değişmesi beklenmiyor. Dolayısıyla yatırımcıların, vergi kaçırmaya çalışmak yerine şeffaf kayıt ve doğru vergi beyanı yoluyla *yasal güvence* sağlamaları çok daha mantıklı bir strateji olarak öne çıkıyor.

<Telif hakkı ⓒ TokenPost, yetkisiz çoğaltma ve yeniden dağıtım yasaktır >

Popüler

Diğer ilgili makaleler

Baş makale

Bitcoin(BTC), 6 milyar doları geçerek 115.000 doları hedefliyor

CoinGecko CEO’sundan kripto dolandırıcılığı uyarısı: Booking.com taklidiyle sahte etkinlik

Trump’ın gümrük vergileri Bitcoin(BTC) piyasasını sarstı: 1 milyar dolarlık tasfiye

Yorum 0

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.

0/1000

Yorum ipuçları

Harika bir makale. Takip talep etme. Mükemmel bir analiz.
1