Hyperliquid, son dönemde 4 milyon dolarlık bir kayıpla gündeme gelirken, bazı uzmanlar bunu DeFi piyasasının gelişimi için bir fırsat olarak değerlendiriyor.
Bu kayıp, büyük bir yatırımcının 175.000 ETH’lik uzun pozisyonunu 50 kat kaldıraçla açması sonucu meydana geldi. Söz konusu yatırımcı, 8 milyon dolarlık gerçekleşmemiş kâr elde ettikten sonra 17,09 milyon dolarlık teminatını çekti. Bu süreçte otomatik tasfiye mekanizması devreye girerek 160.000 ETH’nin piyasaya sürülmesine neden oldu. Hyperliquid, bu varlıkları ETH başına 1.915 dolar seviyesinde satın alsa da, nihayetinde 4 milyon dolarlık zarar etti.
DeFi analisti Aylo, yaşanan bu olayın protokol tasarımının geliştirilmesi açısından önemli bir stres testi olduğunu belirtti. Ayrıca, Hyperliquid’in tasfiye koruma mekanizması HLP’nin kayıplarının sadece %1 seviyesinde olduğunu vurgulayarak bunun görece makul bir bedel olduğunu ifade etti. Aylo, platformun yerel tokeni HYPE’nin hala düşük değerli olduğunu savunurken, Hyperliquid’in pazar payı ve gelir modeli göz önüne alındığında uzun vadede avantajlı konumda olabileceğini dile getirdi.
Bybit CEO’su Ben Zhou da konuyla ilgili görüşlerini paylaşarak, yüksek kaldıraçlı işlemlerinin hem merkezi hem de merkeziyetsiz borsalar için önemli bir risk unsuru taşıdığını söyledi. Bu tür riskleri azaltmak için daha güçlü yönetim araçlarına ihtiyaç duyulduğunu belirten Zhou, dinamik risk sınırlamaları ve piyasa gözetim sistemleri gibi koruma mekanizmalarının hayata geçirilmesi gerektiğini önerdi.
Bu gelişmelerin ardından Hyperliquid, Bitcoin(BTC) ve Ethereum(ETH) işlemlerinde maksimum kaldıraç oranlarını sırasıyla 40 kat ve 25 kat olarak düşürdü. Sektör temsilcileri, Hyperliquid’in son iki yıldır görece istikrarlı bir performans sergilediğine dikkat çekerek, bu olayın platformun büyüme sürecinde değerli bir ders niteliğinde olduğunu ve şirketin daha güçlü bir şekilde ilerleyebileceğini düşünüyor.
Yorum 0